"Zamanın birinde, ormandaki aslanların sayısı artınca, diğer hayvanlar huzursuz olmuşlar... Her bir erkek aslan, kendine göre kurallar koyar olmuş. Oysa ki, o zamana kadar kurallar belliydi ve her hayvan buna göre ayağını denk alıyordu.

Sonuçta herkes buna göre bir uyum içinde yaşıyordu. Aslanların yaşca en büyüğü, diğer aslanlara laf geciremiyor; geçirmek istese de, kendinde enerji bulamıyor hakimiyet alanını dahi gezmekten üşeniyor gövde gösterisi yapamıyordu. Yaşlanmıştı bir kere; yeni neslini de kontrol edemiyordu artık. Gün gelip de slanların çatışması öyle bir siddet kazanır ki, hayvanlar inlerinden çıkmaya dahi korkarlar...

Çoğu kış uykusuna yatma kararı almak zorunda kalır. Yüz gün mü iki yüz gün mü sürmüştür bu uyku bilinmez; hayvanlar uyandığında etrafı kolaçan ederler; ormandaki kargaşayı izlemeye çalışırlar...Bakarlar ki, yaşlı iyice zayıflamış; yerinden dahi kalkmaya mecali kalmamış. Diğer aslanlar ise ortalıkta yoktur; günlerce onların ortaya çıkmasını beklerler ama nafile ortalıkta kimseler yoktur. Hayvanlar, şaşkın şaşkın anlamaya çalışırlar olan biteni...Anlamışlardır sonuçta diğer aslanların ormanı terkettiğini; yaşlı aslanın inadı yüzünden...

Ormanda hayvanlar sahipsiz kalmıştır artık...Bir araya gelip yaşlı aslana gitmişler; yardım etmek istercesine...Lâkin yaşlı aslan onları hiç de kale almamış sadece dinlemiş; dinlemesine ama sadece dinlemekle kalmış. Endişeleri zirveye çıkmıştır diğer hayvanların.  Karar vermek zorunda kalmışlar; gidecekler miydi yoksa kalacaklar mıydı? Sonunda aslanla son kez konuşma kararı almışlar cesaretlerini toplayarak. Bakmışlar aslanın gözleri kapalı, öldüğünü anlamışlar.  Işte şimdi hapı yumruklarını düşünmüşler düşünmesine ama maymun, "merak etmeyin biz bize de yeteriz" demiş ve ortaya atılmış.

 "Oylama yapalım, yeni aslanlar bulmak için gidecek miyiz yoksa kalacak mıyız?" Hayvanlar şaşkınlıkla birbirine bakmışlar, neler oluyor diye...Maymun "ormanın kralı olmaya adayım, oylama yapalım" deyince kafalar iyice karışmış. Hayvanlar ne yapsın; vardır maymunun bir bildiği deyip onu seçmişler...Gel zaman git zaman, ormana bir aslanın dayandığı haberi gelmiş maymuna...

Aslanın  karşısına dikilmiş,  "buranın kralı benim! Buradan defol git!" deyince aslan gülmüş...

Maymunu hafife almış. Dinlememiş bile ormanda cirit atmaya başlamış. Maymun durumdan çok rahatsız olunca yardımına diğer hayvanlar koşmuş; birlik olup aslanın karşısına dikilmişler; defolup gitmesi için bir günlük süre vermişler. Aslan gözdağı vermek istemiş, istemesine ama tek başına cesaret edememiş. Sinsice bir plan yaparak, yaralı bir ceylanı paramparça ederek ormanın tam kalbine fırlatıp atmış bütün hayvanlar görsün diye...

Hayvanlar korkmuş; maymun ise "korkmayın hakkından geliriz demiş " ve aslana bir tuzak kurarak, derin bir çukura düşürmüşler...Aslan günlerce aç susuz kalmış. Artik dayanamamış; bir anlaşma teklif etmek zorunda kalmış. Teklifte, ormana başka aslanlar sokulmamak kaydıyla yaşamak istediğini söylemiş. Başka hiçbir talepte bulunmamış. Diğer hayvanlar ormanda ona da bir yer açmışlar nihayetinde. Ormana dadanan her bir yabancı için aslanı kalkan yapmışlar.

Maymun bir gün ağaçtan ağaca atlarken düşmüş ve ölmüş...

Hayvanlar şaşkındır.  

Arayışa girmisler; çoğunun aklına aslan gelmiş ama diğer maymunlar itiraz etmiş  ve kendi adayını çıkarmışlar kral olarak. Yaşlı maymun kralın hatırasına kabul etmişler ama aslana hiçbir şey sormamışlar. Aslan bundan çok alınmış; maymunlara kin ve nefret beslemeye başlamış.

Onlara bir tuzak kurarak hepsini yok etmenin yollarını aramış. Sonunda başarmış. Hayvanlar yine şoka girmişler; şimdi ne olacak diye...

Bakmışlar aslan bütün endamıyla geliyor; onun önünü kesmişler; "nerden geldiysen defol git!"demişler.

Aslan şaşkın şaşkın yeni planların peşine düşmüş. Ve ormanda yangın çıkarmış; ama ne yangın...

Kendisi dahi düşünememiş yangının bütün ormanı kaplayacağını...

Alevler gökyüzüne yükselmeye başlamış, yangını söndürmek artık imkansızdır. Hayvanlar bakmışlar ki burada yaşanmaz yanan ormanı terkedip gitmişler. Aslan, tepeden yangını ümitsizce izlerken gönlünden "yağmur yağsa ne iyi olurdu" demiş. Ancak gökyüzüne bakınca hiçbir ümit görmemiş. O da ümitsizliğe kapılıp alıp başını yapayalnız çekip gitmiş. Ortalıkta bir tek hayvan bile kalmamış.

Orman içten içe yanarken, birden çok gürlemiş, günlerce yağmur yağmış, yangın da sönmüş. Lâkin ortada hiçbir canlı kalmamıştır maymunun dışında; o hiç ümidini kaybetmemiş,  diğer maymunlarla beraber gizlenerek beklemişler.

Kalan ağaçlar onlara hayat vermeye devam etmiş; kısa zaman sonra doğa tekrar canlanmış,  adeta küllerinden doğmuş tekrar. Ve maymunlar karar almışlar. Artık ormanda onlardan başkasının hakkı olmayacaktı...Ve öyle de kalacaktı..."
Ah sevgili dostum ah! Hayvanlar alemine hoş geldiniz dediğini duyar gibiyim!

Evet, her yerde başka bir hayat ve her yerde bir başka hikaye var.

Anlayabilene aşkolsun!