Mutluluğun lânetlendiği bir ülkeden, sen ne beklersin sevgili dostum!

Sürttük, sürttük nihayet bu günlere geldik!

Millet fahiş fiyatlardan şikayetçi iken birden sürtük ve çürük damgasını yedi!

Sarhoş adamların söylemediğini ayık adamlar söylüyorsa, bu işte bir terslik var sevgili dostum!

Çürük ve sürtük olanlar, bu zihniyeti taşıyanlardır...

Gözlerde ihanet varsa, sözlerde sadakat aranmaz...

Anlatılan bu ya sevgili dostum;

"kapana kısılmıştır tilki. Birden ne olduğunu anlamadan kapanmıştır kapan ayağına. Bekler tilki. Avcıların ve köpeklerin sesinin yaklaşmasını dinler. Öyle ki, ayağının acısını unutur beklemenin acısından... Yaklaştıklarını bilir. Hızlı hızlı atar kalbi. "Neden yakalandım?"  "neden ben?", "neden kapanlar var?" der, "neden?" der en çok... Avcıları anlar ama köpekleri anlayamaz. Bekler tilki. yaklaşmalarını, sonunu bekler. Beklemenin acısından, kapanda sıkışmış kanayan ayağının acısını fark edemez bile. korkusu acısını bastırır. Adımlarını dinler; acısı ve gümbür gümbür atan kalbiyle. Ona uzaktan kapan kurmuş, yaklaşmakta olan avcıları ve onların köpeklerini bekler. Bekler, kalbinin korkuyla çarpışı bastırırken yarasının acısını... Avcıları anlar ama köpekler neden hevesle koşuyorlar anlayamaz tilki. Uzaktan gelen kurşunları, saklanmış kapanları, köpekleri, aslında avcıları da anlayamaz tilki; sadece bekler.. Acısını bile yaşayamaz tilki. Öyle bir beklemedir ki... "neden ben?" der yine tilki... Acısını bile yaşayamaz tilki.. Tilki bekler kanayarak sadece. Kanar tilkinin kapandaki ayağı. Gitgide yaklaşmaktadır oysa sesler...Ölmek ister; ölemez; ölür gibi yapar sadece..."

Bakma sen, böyle bir masalın, masal gibi anlatıldığına sevgili dostum! Hayatin içinde hepsi var...Çakal, sansar, kurt ve diğerleri hepsi birer insan karakteri olmuş; öyle de devam edip gidiyor...Kısaca hayvan karakterli insanların yaşama savaşı bu! Anlamak ne mümkün!