Ülkemiz, yangınlarla mücadele ediyor. Yangınlarla müdahale yöntemi tartışılrken, hava araçlarının yetersiz kaldığı iddaları gündemden düşmedi.

Türkiye'ye dünyadan destek mesajları yağdı. İran, Rusya, Azerbaycan ve AB'ye bağlı birçok ülkeden yangın söndürme uçakları gelirken, en çok tartışılan bir başka konu ise; TSK'ya bağlı kuvvetlerin yangınlarla mücadelede ön planda olmamasıydı.

Peki emekli askerler Nejat Eslen, Beyazıt Karakaş ve Cem Gürdeniz bu konuda ne düşünüyor? İşte bu isimlerin görüşleri...

Emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, orman yangınlarına müdahalede süreci Türkiye'nin durumu kötü yönettiğini söyledi. Küresel ısınma ile birlikte orman yangınlarının önümüzdeki yıllarda da devam edebileceğini belirten Eslen, milli güvenliği tehtit eden yangınlara karşın Hava Kuvvetleri'ne sorumluluk verilmesi gerektiğini belirtti.

"Türkiye kritik bir süreçten geçiyor. Türkiye’nin güvenliği açısından da kritik süreçten geçtiğimizi söyleyebiliriz. Bunun ilk nedeni; Türkiye kötü yönetiliyor. Ekonomi alanında, siyasi alanda, dış politikada, iç cephenin müdafaa edilmesi konusunda, göçmenler konusunda Türkiye’nin kötü yönetildiğini söylememiz mümkün. Türkiye ile ilgili dış güçlerin geliştirdiği ve uygulamaya koyduğu, kanımca bir makro plan var. Bu planın da hem dış cephede hem iç cephede eylemde olduğunu söylememiz mümkün. Türkiye, Amerikan varlığıyla güneyde Irak, Suriye, Doğu Akdeniz, Girit, Ege Denizi, Yunanistan, Romanya, Bulgaristan, Karadeniz hattında dış cephede çevrelenirken ve bu bölgelerdeki haklarını koruma imkânları engellenirken Türkiye’nin iç cephesine de ağır darbeler vuruluyor. İç cephe ile mevcut durum içinde yaşadığımız ekonomik çöküntüyü, tarımdaki çöküntüyü, göçmenleri sayabiliriz."

"PKK'nın kundaklanmasına karşı nasıl önlem alındı?"
"Şimdi buna birde yangınlar eklendi. Bu yangınların iki nedeni olabilir. Birincisi doğal olarak bu yangınlar başlamış olabilir… Bunu da beklememiz lazım çünkü küresel ısınma denilen bir olgu var ve bu güvenlik meselesi. Ben 15 senedir bu konu üzerinde çalışıyorum, küresel ısınmanın güvenlik sorunu olduğunu yazıyorum. Küresel ısınma nedeniyle ısı artışı yaşanıyor ve bu orman yangınlarına neden oluyor. İlk önce tedbirli olmak lazım. Türkiye kötü yönetildiği için bu konuda hiçbir tedbir alınmamış. Türkiye’de bu sene orman yangınları olacağını kimse düşünmemiş, tedbirler alınmamış."

"İkinci nedende PKK’nın bu ormanları yaktığı iddiaları var. PKK, gerçekten ormanları yakmış olabilir. Aynı şekilde hükümet beceriksizliğini PKK üzerine atarak bu konuyu savuşturuyor olabilir. Bizim bu konuda kesin bir hüküm vermemiz mümkün değil. Farz edelim PKK yakıyor. Buna karşı tedbir aldınız mı? İçişleri bakanı devamlı ‘PKK’nın beli kırıldı’, ‘Yurt içinde PKK’lı kalmadı’ diyordu. Eğer ormanların bir kısmını teröristler yaktıysa demek ki PKK’nın beli kırılmamış. Eğer gerçekten PKK’nın orman yaktığı tespit edildiyse PKK’ya 'orman yak' emrini veren lider kimse bulunup yerinde etkisiz hale getirilmedir.Türkiye’nin Ege ve Akdeniz sahilleri orman yangınları konusunda hassas yerler. Orman yakma tehdidi varsa o zaman istihbaratın çalışması ve istihbarat ağı kurulması, böylece sabotajların engellenmesi gerekirdi."

"Sorumluluk Hava Kuvvetleri'ne verilmeli"
"Bir defa bu küresel ısınmayı ciddi bir konu olarak kabullenmek lazım. Bugün bu kadar orman yandıysa seneye daha çok yanacak. Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadele konusunda yeni bir organizasyon yapmak lazım. Mevcut organizasyonun hiç iyi olmadığı ortaya çıktı. Düşmanın havadan gelen tehditleriyle mücadele etmek nasıl hava kuvvetlerinin göreviyse, orman yangınlarına hava araçlarıyla müdahale etmek de bir güvenlik meselesidir. Ormanların yanması da güvenlik meselesidir. Türkiye’de orman yangınlarıyla mücadele sorumluluğu hava kuvvetlerine verilmelidir. Hava kuvvetleri orman yangınlarıyla düşmanla mücadele eder gibi hazır olmalıdır. Türkiye bugün uçak üretiyor, İHA üretiyor. Türkiye’nin yangın uçağı geliştirme kapasitesi var."

"Türkiye, Kanun Hükmünde Kararnamelerle idare ediliyor. Cumhurbaşkanı isterse kararname ile yangınlarla mücadeleyi hava kuvvetlerine devredebilir. Hava kuvvetlerinin mükemmel uçak bakım ve onarım imkânları var. Bazı aracı firmaları zengin etmek yerine sorumluluğu hava kuvvetlerine vermek lazım. Hava Kuvvetleri kendisini buna göre organize etmeli. Türk Hava Kurumu, hedef haline getirildi. İçeriden de yozlaşmış. THK’nın yeniden yapılandırılması gerekir. Yangınlarla mücadele çok ciddi bir konudur Hava Kuvvetlerine sorumluluk verilmesi gerekir. Türk Hava Kurumu, hedef haline getirildi. İçeriden de yozlaşmış. THK’nın yeniden yapılandırılması gerekir. Yangınlarla mücadele çok ciddi bir konudur Hava Kuvvetlerine sorumluluk verilmesi gerekir."

Emekli Hava Pilot Tümgeneral Beyazıt Karataş ise, Valiler'in illerindeki silahlı kuvvetler unsurlarından destek isteyebileceğini belirtti. Karataş ayrıca, yangın bölgesindeki il valilerinin diğer bölgelerden de yardım isteme imkanı olduğunu hatırlatarak, bölgede silahlı kuvvetler unsurları varsa, mülki amirlerin bunları harekete geçirebileceğini söyledi.

Mavi Vatan'ın isim babası olan Emekli Tümamiral Cem Gürdeniz'de Yeşil Vatan'ın savunmasında silahlı kuvvetlerin önemine dikkat çekti. Gürdeniz, yaşanan felaketlerin temel sebebinin küresel ısınma olduğuna dikkat çekerken; bunun da ortaya çıkmasının  en büyük sebebinin artan nüfus ve neoliberal kapitalist ekonominin dayattığı aşırı tüketim ekonomisinin sonuçları olduğuna dikkat çekti.

Gürdeniz, "Türkiye özellikle son 5 yıldır Ağustos ayında rüzgarların özellikle poyraz veya karayel gibi rüzgarların çok yoğun yaşandığı ağustos ayında orman yangınlarıyla sürekli mücadele eden bir devlet. Fakat gördüğümüz kadarıyla son 5 yılda yaşananlardan devletin pek ders çıkarmadığı anlaşılıyor. Burada en önemli gösterge TSK'nin özellikle aynı anda yüzlerce orman yangınının ülke çapında başladığı bir ortamda yetenekleri ve olanaklarının kullanılmaması. TSK'nin aynen depremle mücadelede olduğu gibi çoklu kitlesel yangınlarla mücadele için mutlak suretle hükümet tarafından koordine edilmiş, stratejisi belirlenmiş, müdahale ve yardım envanteri çıkarılmış bir planının olması gerekirdi. Bunun olmadığını gördük." ifadelerini kullandı.

"TSK'nın tüm imkanları seferber edilmeliydi"
Valinin talebi üzerine gerek terörle mücadelede gerek iç güvenlik gerekse olağanüstü hallerde TSK'nin her alanda kullanımının söz konusu olduğunu belirten Gürdeniz, "Bu yaşadığımız felakette benim gözlemlediğim kadarıyla TSK'nin çok kısıtlı bir şekilde kullanıldığını gördük. Hükümetin böylesine acil çoklu yangın durumlarında TSK'nin tüm imkânlarını seferber etmesi gerekirdi. Dün basında gördüğüm kadarıyla Deniz Kuvvetleri'nin çıkarma gemileri tahliye amacıyla kullanıldı. Özellikle Kara Kuvvetleri'nin gerek yangın ihbar, ikaz sistemi için gerekse yasaklanmış orman alanlarının güvenliğinin sağlanması için ağustos ayı gibi yüksek ısı ve yüksek rüzgarlarının olduğu dönemde kullanılmasının uygun olacağını düşünüyorum"

Deniz Kuvvetlerine ait gemilerin ve o gemilerdeki personelin yangına müdahalede kullanılabileceği yönündeki açıklamalara tepki katılmayan Gürdeniz, "Savaş gemisi personeli gemide bir yangın çıkarsa müdahale etmek için vardır. O personeli bir yere sevk etmek yerine karacıların müdahale etmesi daha uygun. Deniz Kuvvetleri personel tahliyesinde, kıyı alanlarının gözetlemesinde kullanılabilir. Gemiyi kıyıya getirmek de çok zor." dedi.

Kaynak: Veryansın TV