Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Sedat Peker’in iddialarıyla ilgili BBC Türkçe’nin sorularını cevapladı. Davutoğlu, Başbakan olduğu 2014-2016 yılları arasındaki dönemde AK Parti’nin Sedat Peker'le hiçbir ilişkisinin olmadığını ancak kontrolü dışında ilişkiler kurulmuşsa bunu bilemeyeceğini söyledi.

BENİM DÖNEMİMDE PEKER HAKKINDA NET TAVIR ALDIM

Ahmet Davutoğlu, “Peker'in kamuoyu önünde görünür olduğu dönem sizin döneminize de denk geliyor. Peker'in kamuoyu önündeki aktif görüntüsüne müdahale etme ihtiyacı duydunuz mu?” sorusuna, şöyle cevap verdi:

“Başbakanlık dönemimde Sedat Peker'le ilgili benim veya benim üzerimden herhangi bir resmi kanalın herhangi bir ilişkisi, toleransı, müsamahası olmamıştır. Cezaevinden çıkmış, cezasını çekmiş birinden bahsediyoruz. O veya bu görüş, fikir beyan edebilir, toplantı yapabilir. Ben bunu meşru göstermek için söylemiyorum. O dönem, partiyle ilişkili olmayan başka yapılar partiyi desteklemek için bazı taleplerle geldiğinde de AK Parti'nin kurullarında, açık ve net bir şekilde tavır aldım, bu konuda genelge de yayımladım.”

BENİM BİLGİM DAHİLİNDE PEKER'LE İLİŞKİ SÖZ KONUSU OLMAMIŞTI

“Teşkilat yapısı dışındaki bir yapının bizi temsilen iş yapmasına da kesinlikle izin vermedim.” diyen Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Peker’in 2015 seçimleri öncesindeki mitingleri için, “Bizim adımıza, parti yönetiminden izinli ya da müsamaha gösterilmiş şekliyle söz konusu değil ama birisi tutup fikir beyan eder, birisi destek beyan eder, ona "Niye destek beyan ediyorsun?" denmez. Benim dönemimde, benim bilgim dahilinde herhangi bir ilişki söz konusu olmamıştı. Benim dışımda kontrolsüz şeyler olmuşsa... Parti bütünüyle kontrolümde olsaydı zaten Başbakanlığı bırakmazdım değil mi?” ifadelerini kullandı.

BEN ZATEN MÜCADELE EDİYORDUM

“İçişleri Bakanı bile benim kontrolüm dışında imza topladıklarını ifade ediyor.” diyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

“Şimdi ben nasıl bütün o şeye kefil olabilirim? Ben bilgim dışında olan şeylerse, ben zaten bir taraftan onlarla mücadele ediyordum. O günlerde partide, benim partiyi kontrol etme çabamla bu kontrolü engellemeye çalışanlar arasında bir mücadele yürüyordu. "O mücadele esnasında şu veya bu yapı öyle veya böyle kullanılmıştır" denirse bunu onlara sormak lazım.”