Spor

"Spor Bakanı MHK Başkanı'nı görevden aldırmalı"

Spor yazarları, 1-1 sona eren Fenerbahçe - Trabzonspor maçını yorumladı.

Abone Ol

KIRMIZI KART YANLIŞ - Deniz Çoban (Fanatik) 15. dakikada İrfan Can ile Siopis’in top kazanma mücadelesinde hakem oyunu devam ettirdi. Sonrasında VAR müdahalesi ile İrfan Can’a kırmızı kart çıktı. Pozisyonda İrfan Can topa hamle yapıyor. Ayağı yüksekte gitmiyor ve hedefinde top var. Siopis de aynı topa kayarak hamle yapıyor. İrfan Can’ın yere basacağı ayağı yanlışlıkla Siopis’in ayağına düşüyor. Bu sırada topuğu yerde ve ‘güç transferi’ tam olarak gerçekleşmiyor. Burada kırmızı kart bence yanlış. Sarı kartın yeterli olduğu bir pozisyon. Kırmızı kart diyenlere çok fazla itiraz edemem ama bu pozisyon asla VAR müdahale alanında olan bir pozisyon değildi. VAR’ın bu pozisyona kesinlikle müdahale etmemesi gerekirdi. Mete Kalkavan’ın VAR daveti sonrası hakem, VAR monitörüne giderken ve dönerken Fenerbahçeli oyuncular tarafından etrafı çevrilerek baskıya maruz kaldı. Bu tepkilerde hiç kart çıkmaması kabul edilemez bir durumdu

Lider Trabzonspor önemli bir fırsatı kaçırmanın üzüntüsüyle Trabzon’a dönüyor. Tabii ki Kadıköy’de alınmış bir puan önemli ama bu şekilde olması moralleri bozan unsur oldu. Karşılaşmaya dair bir çok senaryonun içinde elbette beraberlikle sonuçlanan ihtimaller de vardı. Ancak, rakibinin eksik kalması, akabinde bulunan gol her şeyi Trabzonspor’un istediği hale getirmişti. Atılan gol sonrası oyunda hakimiyet, yakalanan pozisyonlar işin bittiğini bile düşündürmüş olabilir oyuncular nezdinde. Ancak ilerleyen süre, rakibin artan direnci, taraftar desteğinin yoğunluğu; habercisi olduğu golü de beraberinde getirdi. Lider Trabzonspor şampiyonluk yolunda haritadaki belki de en önemli engeli beraberlikle geçti özünde. En yakın takipçisiyle arasında oluşan 15 puan, sezonun bu aşamasında, daralan makas da düşünüldüğünde O özel ve güzel günün habercisi olmaya yeter düzeyde. Oyuna dair, rakibin direncini kırmaya yönelik yapılacak tüm organizasyonlar yapıldı ancak gol gelmedi. konuşulacak çok şey var. Ancak lig biterken en önemli deplasman eşiğinin de geçilmesine kazanım olarak bakmak sanıyorum dün gecenin hatırlanması gereken tek konusu gibi. Sonuç ne olursa olsun, az kaldı...

KIRAN KIRANA TÜRKİYE DERBİSİ - Uğur Meleke (Hürriyet) F.Bahçe ile Trabzon’un rekabeti için en doğru tanım 'Türkiye derbisi'. Dünya’da aynı kentin takımları arasında olmamasına rağmen derbi olarak adlandırılan özel maçlar vardır: Barcelona-Real Madrid gibi... Inter-Juventus gibi... Inter-Juventus maçına “İtalya derbisi” diyorlar orada. Bence Fenerbahçe-Trabzonspor rekabeti de aralarındaki 1000 kilometrelik dev mesafeye bakarak “Türkiye Derbisi” diye adlandırılabilir rahatlıkla. Yabancı maddelerle oyun bölünmese, sadece sahaya odaklandığınızda bence yine kıran kırana bir “Türkiye Derbisi” izledik dün akşam. Süper Lig’in zorluk derecesi en yüksek maçlarından biri. İki takım arasında tarihi bir rekabet olduğu gibi, müsabaka bu sezonun sıralaması açısından da önem arz ediyor. Ve MHK bu maça 1992 doğumlu bir hakem atamayı tercih ediyor. Hakem, sahaya çıkan 22 futbolcunun beşinden küçük. Bu atama akla ister istemez bir önceki MHK’nın geçen sezonun başında derbiye Tugay Numanoğlu atamasını anımsatıyor. Süper Lig’de sadece 8 maça çıkmış bir hakemi derbiye vererek iyilik mi yapmışlardı ona sizce? O atamadan iyi sonuç mu almışlardı? Benzer mânâsız bir risk, Zorbay Küçük atamasıyla da alındı. Hakem de bence kariyerinin çok başında gereksiz yere hırpalandı. Bu atamanın neye yaradığını çok merak ediyorum gerçekten. MHK Başkanı, cesaretinden dolayı takdir mi bekliyor ki acaba? Tebrikler ona o zaman

FIRTINA İÇİN KAYIP - Erman Özgür (Fanatik) Fenerbahçe’nin risk almadan sabırla beklemesi, Trabzonspor’un ise eksik rakibinin üzerine gitmemesi fırtına öncesi sessizlik gibiydi. Son bölüme girilirken Puchacz’ın tarafını zorlayan Fenerbahçe kazandığı duran toptan Zajc’la golü bulup Trabzonspor’un durağan oyununa cezayı kesti. Maçın kalanında Trabzonspor’un Nwakaeme ile gole yaklaştığı pozisyon haricinde net fırsat çıkmadı. Trabzonspor için alınan beraberlik maç başlamadan önce önemli savunma oyuncularının ve Hamşik’in yokluğunda iyi gözükebilir ama 70 dakika eksik oynayan Fenerbahçe’yi üstelik öne de geçmişken yenememesi bana göre kayıp demekti. Fenerbahçe ise hedefsiz olmasına, kırmızı karta ve erken gol yemesine rağmen bu sezon taraftarını üzmediği nadir maçlardan birini oynayıp aldığı puanı hak etti. 

SPOR BAKANI MHK BAŞKANI'NI GÖREVDEN ALDIRMALI - Serdar Ali Çelikler (HaberTürk) Türkiye'de hakem camiası ile ilgili herkes bu gerçeği bilir. Hafta içi, perşembe günü cumartesi günü oynanacak maçların hakemleri açıklandı. Ama pazar günü F.Bahçe-Trabzonspor maçının hakemi de dahil açıklanmadı. Gece yarısı bildirisi gibi bir de baktık ki hakem Zorbay Küçük. Zorbay Küçük, perşembe akşamı 120 dakika süren kupa maçının hakemiydi. Aslen MHK, maça başka hakem düşünürken nasıl bir etki olduysa derbinin hakemi Zorbay Küçük oldu. Son gün de VAR hakemi Mete Kalkavan. F.Bahçe ve Trabzonspor FETÖ'nün 3 Temmuz operasyonu sonrası iki fay hattı. Bu fay hattı ile sürekli oynanıyor. Türkiye'de normalde bir spor bakanlığı olsa TFF başkanını arar ve MHK başkanını görevden almasını söyler. Bu iki takımın sadece futbolu değil bir fay hattını da temsil ettiğini de söyler yeni gelene. Ben ilk Trabzon maçını yöneten Ali Şansalan'ın da bu maç yönetimini yapan hakemlerin de masumane hatalar yaptıklarına inanmak istiyorum. Ama bu fay hatlarını kaşımak isteyenlerin de olduğu göz ardı edilmemeli. Bu ülkeye yeni bir Hasan Doğan devri lazım. Bir sürü "kullanışlı eleman" hakemin işlerinin bitirilmesi lazım.

GEÇ KALDILAR - Reha Kapsal (Fotomaç) Fenerbahçe son haftalarda ligde aldığı galibiyetlerle yalnız elinde kalan ligdeki ikincilik hedefiyle mutlak galibiyetle Trabzonspor karşısına çıktı. Lider Trabzon da sezon başından beri gösterdiği başarılı performansı hem oyun hem de puan olarak Kadıköy'de de sürdürmek niyetindeydi. Ve bu güçlü oyunu bir daha tüm futbolseverlere izletmek arzusunda çıktığı maça, Fenerbahçe'nin 18. dakikada 10 kişi kalmasına rağmen istediği ve sezon başından beri o güçlü oyun hafızasını sahada oyunun hiçbir bölümünde çok fazla yansıtamadı. Sarı-lacivertliler 10 kişi kalmasına rağmen sezonun en iyi oyunlarından birini sergilediler. Fenerbahçe, böyle güçlü bir rakibe karşı 10 kişi gösterdiği bu performansı ligin başından beri sergileseydi, şu anda çok farklı konumda olabilirdi bunun için de tabi ki "ÇOK GEÇ" kalındı.

FENERBAHÇE KARAKTER KOYDU - Günteknin Onay (Hürriyet) 75 dakika 10 kişi oynayan ev sahibi alkışı hak eden taraf idi. F.Bahçe istekli, Trabzonspor ise özgüvenli başladı. İsmail Kartal, orta alanın merkezini sağlama almak için Crespo-Mert Hakan ve Zajc gibi temposu ve dinamizmi yüksek oyuncuları tercih etti. Bakasetas’ın bağlantıyı kurmasına izin vermeyen Fenerbahçe, sadece Nwakame’nin getirdiği toplarda zorlandı. İrfan Can’ın kırmızı kart görmesinden çok kısa bir süre sonra Trabzonspor golü bulmasına rağmen 1 kişi eksik oynayan Fenerbahçe, iyi bir karakter ortaya koydu. Trabzonspor ise ciddi bir puan farkı ile önde olmasına rağmen önde götürdüğü bir maçta bu kadar uzun süre 1 kişi eksik oynayan ezeli rakibine böyle pasif bir futbolla berabere kalmasını sorgulamalı. Dün maçın hakkı beraberlikti. Fenerbahçe, yüksek bir karakter ve mücadele gücü ortaya koyarak alkışı hak eden taraf idi.

KARAKTERLİ OYUN - Bülent Timurlenk (Sabah) Maç boyunca çok koşan Crespo'nun Nwakaeme'nin gol vuruşunda ağır kalıp takip etmemesini de not düşelim… Avcı'nın mutlak 3 puan gerekmeyen prestiji çok maçta yaptıkları, 'derbi kaybetmeyen hoca' olarak yola devam etmekti. İkinci yarıda Bakasetas'ı oyundan erken alıp Berat'ı alsa ve Trabzonspor adına sahanın en iyisi Abdülkadir'i öne itse oyun başkalaşırdı. Fenerbahçe 80 dakikaya yakın 10 kişiyle karakterli oyun oynadı. Bir eksikle ligin liderine beklerle bu kadar kanattan yüklenmek büyük enerji gerektiriyordu. O enerjiye yetenek eklenmiş olsa kazanabilir, son 7-8 dakikada maçı kaybedebilirlerdi de...