AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.
2020 yılında korona virüsle birlikte dünyanın sıkıntıyla karşı karşıya kaldığını dile getiren Elitaş, "Dünya çok büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya. Pandemi hiç beklemediğimiz bir hadiseydi. Böyle bir olayla da dünya hiç karşılaşmamış. Belirli ülkelerde var olan ve ülkelerin birbirlerine yardım ettiği bir süreçti ama bu pandemi sürecinde dünya ortak bir hareketle kapanmaya başladı. 1 seneye yakın bazı sektörler sınırlı zamanlar kapandılar. Üretim azaldı. Sonra pandemi bittikten sonra Temmuz 2021 veya Haziran 2021'den itibaren ülkeler açılmaya başlayınca stoklar erimeye başladı. Stoklar bittikten sonra ham maddeye ihtiyaç oldu. Mal talebinin ortaya çıkmasıyla beraber aşırı fiyat artışları gündeme geldi. 250 dolarlık hurda fiyatı bin dolara çıkmıştı. Petrol fiyatları 140 dolarlar civarına gelmişti. Ülkeler gelecek günlerde lazım olur diye depolarını artırmaya çalışıyorlar. Dünyada akaryakıt falan depolanabiliyor ama elektrik depolanamıyor. Elektriğin depolanması için gayret sarf ediyorlar” dedi.
Enflasyona değinen Elitaş, “Aralık 2022’de artık enflasyon hızlı bir şekilde aşağı düşmeye başlayacak. Mart, Nisan ve Mayıs aylarında daha düşecek. Normalleşmeyle birlikte artık fiyatlar sabit olursa bizim enflasyonumuz daha da aşağı gitmeye başlayacak. Şimdi “enflasyon düştüğünde 4 TL olan ekmek fiyatı 1 TL’ye mi düşecek” diyorlar. Enflasyon 4 TL’lik ekmeğin 4 lira 10 kuruşa çıkması demek. Enflasyonun sabit olması demek 4 TL’lik ekmeğin 4 TL’de kalması demek. Enflasyonun düşmesi 4 TL’lik ekmeğin 3.5 TL’ye düşmesi anlamında değil. Vatandaşlarımız bu anlamda değerlendirmeleri gerekiyor. Aralık ayından itibaren enflasyonda hızlı bir düşüş ortaya çıkacak” ifadelerini kullandı.
“EYT'yi bu millete hediye eden Yaşar Okuyan ile Kemal Kılıçdaroğlu'dur”
EYT konusuna değinene Mustafa Elitaş, “Vedat hocamız ekibiyle birlikte uzun zamandır çalışıyor. En son yaptığı açıklamada da “Son halini vermek üzereyiz” diye ifade ettiler. Cumhurbaşkanımıza arz edecekler. Cumhurbaşkanımız da “uygundur” dediği takdirde meclise gelecek. Biz o teklifi Cumhur İttifakı olarak dinleyeceğiz ve ete kemiğe büründüreceğiz. Anayasaya göre kanun teklifi vermek sadece vekillerde olduğu için ilgili bakanlık parlamentoya anlatacak. Bir milletvekili arkadaşımız çalışacak ve gruplar imza atacaklar” diye konuştu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Elitaş, “EYT'yi bu millete hediye eden Yaşar Okuyan ile Kemal Kılçdaroğlu'dur. Yasalar bürokratlar tarafından hazırlanır. SSK ile ilgili bir kanun çalışmasını SSK genel müdürü Kılıçdaroğlu'nu by pas ederek yapmamışlardır. Kılıçdaroğlu'da 2000 yılına kadar SSK genel müdürüydü. Ondan sonra 2002 yılında milletvekili olmak için istifa etti. O kanunun hazırlanmasında muhakkak onunda katkısı var. Bugün EYT'nin sorumlularından en başta o, fikir sahibi olarak onu savunana da Yaşar Okuyan. Kemal Kılıçdaroğlu'nun SSK döneminde ortaya çıkan bir iş. Şuanda da EYT diye ifade etmeye çalışıyorlar. Bu sorunu inşallah biz çözeceğiz. Ben bunu TBMM kürsüsünde de söyledim. Kılıçdaroğlu'nun oğlu var ve 13 yaşında. Mart ayında 13 yaşındaki oğlunu İstanbul'da müzik eğitimi almak için bir firmaya gönderiyor. 1 ay süreyle sigortalı oluyor. Bu sürede çocuk Ankara'da okuyor. Mart ayında tatil yok. Okullar açık. Okula bakıyoruz, çocuk okulda ama İstanbul'da büyük şirketlerde sigortalı. Sebep ne, 13 yaşındaki oğlunun EYT'ye girmemesi için Kılıçdaroğlu 1996 Martında bir firmada SSK'lı gösteriyor. Genel kurulda bunu sordum, cevap vermedi. CHP'lilerde cevap vermiyor. Kendi yaptığı hastasını "ben hata yaptım" diye beyan etmiyor. Beyan etmesi gereken nokta o. Kendi çocuğunu EYT’nin dışında tutuyor, başkalarını ve başkalarının çocuklarını EYT’nin içine getiren bir yasal düzenlemenin mutfağında en baştaki kişi olarak çalışıyor. Demek ki mutfakta olduğundan oğlunu böyle bir şeyi içerisine getirmiş. Ben tarih veriyorum. Sigortalı olması için o iş yerinde çalışması gerekiyor. Ankara’dan İstanbul’a nasıl gidiyor. Torunuyla ilgili kısım da “hata yapmışlar” şeklinde konuştu.
Sözleşmeli memurların kadroya geçişini de değerlendiren Elitaş, “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımızın açıklamalarını dikkate almamız lazım. Onun yaptığı her açıklama ayağı yere basan bir çalışmadır. O çalışma çerçevesinde bakmak gerekiyor. Bu konuyla ilgili ifade edebileceğimiz sadece beklentiler anlamında olabilir. Onun için bakanlığımızı takip edelim. Hem aylık bağlama hem de diğer konularla ilgili kısım da bakanımızı takip edersek doğru yolda gitmiş oluruz. İnsanları beklentiye sokmamış oluruz” dedi.