Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dar ve orta gelirli aileler için ortalama bir değer üzerinden ilk kademede elektriklerini kullananlara daha düşük bir tarife belirlemek üzerine elektrikte kademeli tarife konusunun TBMM gündeminde olduğunu belirterek, “Benzer uygulamayı doğal gaz için de çalışıyoruz. Orada da yine özelikle kış aylarında vatandaşımızın tüketiminin yoğun olduğu dönemlerde 2 kademeli bir tarife çalışmasına geçmeyi planlıyoruz” dedi.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Türkiye Enerji Zirvesi’nin ilk gününde basın mensupları ile bir araya gelerek değerlendirmelerde bulundu.
Bakan Dönmez, yenilenebilir kaynaklardan azami ölçüde istifade etmeyi düşündüklerini dile getirerek, “Ancak biliyoruz ki yenilenebilir kayaklar kesintili kaynaklar. Su, rüzgar, güneş ve kalan kısmı da baz yük dediğimiz, ağırlıklı termik santrallerden karşılıyoruz. Bugün kurulu güçlerimize baktığımızda yüzde 53’ü yenilenebilir enerji kaynaklarından, yüzde 47’si de baz yük santraller oluşuyor. Yerli kömürle yenilenebilir kaynakların toplam payı kurulu güç olarak yüzde 65’leri buluyor. Fakat yenilenebilirin elektrik üretimindeki payı yıldan yıla değişiyor. Mesela bu sene biraz kurak geçti, dolayısıyla yüzde 53 kurulu güce karşılık yenilenebilirde muhtemelen belki yüzde 40’lar mertebesinde bir elektrik üretiminin payı olacak” dedi.
“Temel amacımız özelikle dar ve orta gelirli aileler için ortalama bir değer üzerinden, düşük bir tarife belirlemek”
Elektrikte kademeli tarifenin konusunun şu anda Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) gündeminde olduğunu hatırlatan Bakan Dönmez, “Belli bir limite kadar, yani kilovatsaat bazında baktığımızda birim fiyat olarak daha düşük bir tarife uygulanacak. O miktarın üstünü aşan tüketiciler açısından da bir miktar daha yüksek bir tarife olacak. Tüm hane tüketim verileri var zaten elimizde. Burada temel amacımız özelikle dar ve orta gelirli aileler için ortalama bir değer üzerinden, ilk kademede elektriklerini kullananlara daha düşük bir tarife belirlemek” diye konuştu.
“Elektrikte kademeli tarifeye benzer uygulamayı doğal gaz için de çalışıyoruz”
Elektrikte kademeli tarifede birimlerin ortalama değer konusunda çalıştıklarını ifade eden Bakan Dönmez, şunları söyledi: “Aslında birkaç rakam var ama bugünden açıklamak doğru değil. Fakat 4-5 kişilik hanenin ortalama değeri istatistiki olarak elimizde var ve biz o değerleri baz alıyoruz. EPDK kademenin nasıl yapılacağı konusunda bir metodoloji önce belirleyecek. Aslında bu uygulama geçmişte elektrikte uygulanmış. Halihazırda birçok belediyemiz suda belli bir metreküpe kadar aylık daha düşük birim fiyattan uyguluyorlar. Suda üç kademe uygulayanlar var. Benzer uygulamayı doğal gaz için de çalışıyoruz. Orada da yine özelikle kış aylarında vatandaşımızın tüketiminin yoğun olduğu dönemlerde 2 kademeli bir tarife çalışmasına geçmeyi planlıyoruz ama henüz takvim netleşmedi, kanunun çıkmasını bekliyoruz.”
“Hedefimiz 2023’te ilk gazı sisteme bağlamak”
Açılan tüm kuyuların rezervuarlarında yakma testlerini arka arkaya yapacaklarına dikkati çeken Bakan Dönmez, “Fatih sondaj gemisi yeni sondajlar açarken Kanuni ve şimdi Yavuz’un da hazırlıkları bitmek üzere. Onlar da bu test ve tamamlama yani bizim teknik olarak üretime hazırlık aşamaları dediğimiz işleri yapacaklar. İhaleler yapıldı, sözleşmeler yapıldı. Burada bir sondaj yani kuyuların üretime hazırlanması kısmı var, bir de deniz tabanında yapılacak işler var. Bu kuyu başlarına çeşitli valf, otomasyon sistemlerinin, vana kontrol sistemlerinin yerleştirilmesi, sonra kıyıya boru hattıyla getirilmesi işleri var. Şu anda boru imalatı devam ediyor. İnşallah önümüzdeki yılın belki bahar aylarında da ilk kaynağı yapıp denizaltına indirmeye başlayacağız. Hedefimiz 2023’te ilk gazı sisteme bağlamak” dedi.
“Rusya ile doğal gaz anlaşmamız yakın bir gelecekte yazılı bir hale gelecek”
Rusya ile doğal gaz anlaşması üzerine sorulan soruya, Rusya ile ilgili anlaşmalarda büyük oranda mutabakat sağlandığını söyleyen Dönmez, “Prensipte bir mutabakat söz konusu. Yakın bir gelecekte de bu, yazılı anlaşmaya dönüşmüş olacak. Yılsonunda biten kontratlar da yenilenmiş olacak. Süreleri artık eskisi kadar uzun süreli değil. Bu anlaşmalar belki 3-5 yıllık, maksimum 10 yıllık gibi duruyor. Daha orta ve uzun dönemli anlaşmalar olarak yenilenecek. Yılsonuna kadar bu anlaşmalar muhtemelen tamamlanmış olur. Rusya’yla yapılan görüşmelerde miktarlarda bir azalma yoktur. Hatta ihtiyaca göre bir miktar yüksek çekme opsiyon hakkı da olacak” diye konuştu.
“Zamanı gelince Akdeniz’deki çalışmalar devam edecek”
Doğu Akdeniz üzerine konuşan Dönmez, Akdeniz’de şu anda MTA Oruç Gemisi’nin Antalya açıklarında sismik çalışmalarına devam ettiğini belirterek, “Üçüncü gemimiz Yavuz’u da çalışmalar yoğun olduğu ve hedefleri tutturabilmek için Karadeniz'e aldık. Elbette zamanı gelince yine Akdeniz’deki çalışmalar devam edecek. Şu anda bir anlamda sismik verileri değerlendirme için zaman fırsatı da bulmuş olduk. Sismik araştırma dönemi çok zaman tüketen bir dönem. Sismik çalışmalar sadece geminin o sahada çalışması, verileri toplamasıyla bitmiyor. Çok fazla datanın analiz edilmesi gerekiyor. Bir taraftan bir ekip de ofiste o verilerin analizine çalışıyor. Analiz sonunda verimli lokasyonlar tespit edilecek ve bir sondaj planlaması yapılacak” ifadelerini kullandı.
4. gemi 2022 Mayıs’ta suya inecek
Bakan Dönmez, filoya kazandırılan dördüncü geminin ismiyle alakalı henüz bir netlik olmadığını ifade ederek, “4. gemi 2022 yılı Mayıs ayında veya öncesi ya da sonrası Akdeniz'e ait verilerin değerlemesi de eğer o zamana biterse Akdeniz’de olabilir. Tabi ki Karadeniz'de de olabilir. Bu tamamen Türkiye Petrolleri’nin iş programına uygun olarak ilerleyecek” dedi.
Filoya kazandırılan 4. gemi ilk kez Türkiye tarafından kullanılacak
Dördüncü geminin sıfır şekilde ilk kez Türkiye tarafından kullanılacağı bilgisini veren Dönmez, “Dolayısıyla her şey hazır gelmiş olacak. Diğer ikinci el aldığımız gemilerde birtakım test, sertifikasyon ve bazı ekipmanların yenilenmesi, reaktivasyonu gibi süreçler oluyordu. Onlar 3-5 ay kadar zaman alabiliyordu. Dolayısıyla, bu gemi geldiğinde öyle bir zamana ihtiyacımız yok, her şeyi üzerinde gelmiş olacak” değerlendirmesini yaptı.