Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi görülen karar duruşmasında sanıklar Güzelyurt ve Arduçoğlu hakkında ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan 18 yıla kadar hapis cezası istenmiş ve sanıklar üzerine atılı suçlardan beraat etmişti.

Mahkeme sanıklar yönünde verdiği beraat kararının gerekçesinde, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçundan açılan davada, sanıkların beden ve ruh bakımından kendini savunamayacak durumda olan kişiye karşı cinsel saldırı suçunu gerçekleştirdikleri hususunda, soyut, şüpheden uzak, somut delillerle desteklenen, dosyadaki tüm deliller ile birlikte yapılan değerlendirmede, cezalandırmaya yeter bir delile ulaşmanın mümkün olmadığı vurgulandı.

“Eylemin rıza dışı gerçekleştiğine dair dosyada bir delil bulunmamaktadır”
Mahkeme gerekçeli kararında, ‘nitelikli cinsel saldırı’ suçunun şartlarının dosyada bulunmadığını, hem adli tıp raporları, hem dosyaya sunulan Yargıtay içtihatları, sanık savunmaları, kovuşturma aşamasında dinlenen tanık beyanları ile sabit olduğunu belirterek “Her iki sanık yönünden de TCK 102/3-a maddesinin uygulanabilirliği bulunmamaktadır. Davaya konu olayda eylemin rıza dışı gerçekleştiğinin ispatının olabilmesi için mağdurun beyanları ile iddia edilen hususların somut bulgu ve raporlarla desteklenmesi gereklidir. Dosya çerçevesinde böyle bir durum da söz konusu değildir. Hal böyle olunca her iki sanık yönünden eylemin rıza dışı gerçekleştiğine dair dosyada bir delil bulunmamaktadır. Mağdurun olaydan sonra şikâyetçi olması ve sanık Yusuf Güzelyurt ile diğer sanık Mehmet Ardıçoğlu bakımından yaptığı mesajlaşmaların suçun sübutu açısından bir önemi bulunmamaktadır. Bu mesajlarda mağdur, sanık Yusuf ile buluşmayı dahi kabul etmiş durumdadır. İddiaya konu olaydan sonra mağdur ile sanık Yusuf arasında yapılan mesajlara dayanılarak sanık Mehmet ile olan olayın rıza dışı olduğunu söylemekte dosyadaki somut delil olan şehir hastanesi raporu, kamera kayıtlarına rağmen mümkün değildir. Aynı mesajlarda başlangıçta mağdur, sanık Yusuf Güzelyurt’tan da şikâyetçi iken süreç içerisinde emoji gönderen, şikâyetten vazgeçmeyi kabul eden mesajlar da yollamıştır. Hal böyle olunca olay sonrası şikâyetçi olduğu sanıklardan biri ile yoğun bir şekilde mesajlaşma yapan mağdurun sanık Mehmet yönünden bu mesajlardan yola çıkarak rıza dışında eylemi gerçekleştirdiği hususunda somut bir olguya varmak mümkün olarak gözükmemiştir. Ayrıca mağdurun taksiye sanık Mehmet tarafından bindirilmesi ve mağdurun sanık Mehmet’in telefonu ile ablasını araması da dikkate alınarak her iki sanık yönünden eylemin rıza dışı yapıldığı ispatlanmamış olduğundan beraat kararı verilmiştir” denildi.