ABD’de yaşayan Adam Yunus Ayan, her yıl çok üstün başarılı bir öğrenciye verilen “John Philip Sousa National High School Honors Band” ödülünü alan ilk Türk olarak tarihe geçti.

ABD’nin New Jersey eyaletinde yaşayan Adam Yunus Ayan, 1955 yılında Amerika'da kurulan John Philip Sousa Foundation tarafından yılın "John Philip Sousa National High School Honors Band" ödülüne layık görüldü. Glen Ridge High School'dan bu yıl mezun olan Ayan, bu ödüle layık görülen ilk Türk oldu. Bu ödülün sahibi olmak için not ortalamasının yanı sıra liderlik vasıflarını da kanıtlamak ve müziğe karşı üstün yetenekli olmak gerekiyor. Eğer yıl içerisinde bu kriterleri sağlayan bir öğrenci olmazsa ödül kimseye verilmiyor.

Not ortalaması 4 üzerinden 4.3 olan Yunus, müzik ve matematik tutkunu bir genç. Takımında yer aldığı okulun bando takımı, Amerika'nın ikinci en iyi üniformalı bandosu seçildi ve katıldığı yarışmada solist flutist olarak görev aldı. Küçüklüğünden beri yan flüt ve piyano çalan, besteler yapan Yunus, Footlose Müzikali'nin orkestrasında da yer aldı.

“Minnettar hissediyorum”
Bu ödülü alan ilk Türk olan Yunus Ayan, “Kendimi çok minnettar hissediyorum. Tabii ki gururlandım, ama biliyorum ki birçok Türk öğrencisi bu ödül benzeri ve daha iyi ödülleri alacaklardır” ifadelerini kullandı.
“John Philipps Soussa ödülü, müzik aşkı, tutkusu, sadakat, bağlılık ve liderlik özelliklerine sahip onur öğrencilerine veriliyor” diyen Ayan, “Ben ödülü alacağımı bile bilmiyordum. Ama lisede müziğe çok güçlü bir bağlılık ve ilgim vardı ve müziği çok seviyorum. Severek yaptığım için de farkında da değildim. Üniversitenin ilk senesinde alacağım tüm matematik ve fizik derslerini lisede başarıyla tamamladığım için not ortalamam 4 üzerinden 4.3 olarak hesaplandı. Bu da bu ödülün bir parçası. Benim için tüm bunlar hobiydi ve aynı hobiye sahip arkadaşlarla aynı okula gitmem de odaklanmama yardımcı oldu” dedi.

“Ülkeme yardımcı olmayı çok istiyorum”
Gelecek planlarını anlatan Ayan, “Gelecekte matematik ve bilgisayar bilimleri ile ilgili bir alanda ilerlemek istiyorum. Gelecekteki işimin henüz var olduğunu sanmıyorum ama matematik ve bilimi çok seviyorum, müzik gibi. Ve o nedenle de Rensselaer Polytechnic Institute’da bu alanda burs kazandım. RPI'de bu iki alanda lisans sahibi olmak istiyorum. Üçüncü olarak veri bilimini ekleyebilirim. Ama ilk ikisi benim daha çok ilgi alanıma giriyor” açıklamasını yaptı.
“Türkiye’ye dönmek veya ileride Türkiye ile ilgili planların var mı?” sorusu üzerine Ayan, “Tabii ki Türkiye’ye dönmeyi ve Türkçemi geliştirmeyi, ülkeme yardımcı olmayı çok istiyorum. Ama önce Amerika'da eğitimimi tamamlamam ve her şeyi öğrenip Türkiye’de uygulama fırsatı bulmam lazım. Yani Türkiyem ile öğrendiklerim arasında bir köprü kurmam lazım. Onun için de önce kendimi geliştirmem ve okulumu bitirmem gerekiyor” dedi.

Yunus’un annesi Melike Ayan ise Yunus’u ve başarısının sırrını şu sözlerle anlattı:
“Yunus çok farklı bir çocuk. Çok alçakgönüllü ve gösterişten, kendini öne çıkarmaktan çekinen genç bir adam. Yapısı, yaratılışı öyle. Kendisi hakkında böyle bir haber yapılacağını duyduğunda biraz üzüldü bile diyebilirim. Sonra ben ona bu tür haberlerin ülkemiz için çok önemli olduğunu, diğer gençlere ilham kaynağı olabileceğini söyleyince biraz anladı. Kendi halinde, kainat, matematik, müzik gibi konulara tutkusu var. Ve bunları yaparken de kesinlikle birinci olmak, ödül almak gibi hedeflerle yapmıyor. Sadece sevdiği için yapıyor. Kendisini geliştirmeye inanan ve alması gereken çok mesafe olduğunu düşünen, çok çok enteresan bir 18 yaş. Konuşunca 60 yaşındaki birinin olgunluğu ve felsefesini görürsünüz. Diğer çocuğum, yani kızım farklı. Tamamen 16 yaşını yaşayan, ergen bir çocuk. Yunus’u anlatmam, tarif etmem çok zor.”