Hayatı anlamaya çalışıyor gibisin sevgili dostum! Yorma kendini; sadece seyret ve sabret...
Ömür dediğin bir gölgede koşmak gibi...

Sen eğriysen gölgen de eğri oluyor sevgili dostum!
Artık topraklar değil, beyinler işgal ediliyor; farkında değil misin?
Uçurtman, rüzgarlı bir havada elinden kaçıp gitti diye, sakın gökyüzüne küsme!
Sessizliğin sesine her kulak verişinde, hayatın sadece çatırdamalardan ibaret olduğunu anlıyorsun sevgili dostum!
Üstüne kapattığın her şeyde ise bir yamukluk olduğunu görebiliyorsun...
Üzülme sevgili dostum!

Bu günlerde, kaptanların seyir defterlerine yazabilecekleri hiçbir şeyi olmasa da, anlatacakları bir hikayeleri var...
Farklı gemilerdeydik sevgili dostum! Armada gemisi sağ salim de, diğer gemiler hakkında bilgi yok; kimsenin de umurunda değil. Nasılsa bir gün elbette enkazı bulunur...

Birilerinin ne düşünecek kalpleri ne de işitecek kulakları kalmış...

Lakin bilinen o ki, kör olan gözleri değil, göğüslerindeki kalpleridir...
Merhametiniz ile ezin O'nu!

Nasıl sarsıldığını işte o zaman göreceksiniz...!
Yere düşen birini kaldırmak için eğilen başa selam olsun sevgili dostum!

Selam olsun!
"Arazinin eğimini boşver; sen dik dur yeter" demişti bilge de biz anlayamamıştık...
Velhasili kelam, sevgili dostum; dünya iki gündür; biri senin biri benim...