Varlıkta tanıyamazsın kimseleri sevgili dostum! Gücün merkezindeysen eğer, etrafında kelebekler gibi uçuşan, rengârenk insanların rollerini anlamak gibi bir derdin yoktur. Tek derdin birlikte yürümek, güzel ve kalıcı işlere imza atmak ve bir değer üretmektir.
Birlikte başarmanın hazzını tatmak istersin. Doğru zamanda, doğru insanları bulmanın veya onlarla karşılaşmanın ne kadar imkansız olduğunu zamanla anlarsın. Yanlış zamanda ise doğru insanlar çıkar karşına...
Yutkunur, ince ince derinden düşünürsün. Kendini sorgulamaktan vazgeçtiğinde başarmışsın demektir; vicdanın rahatsa sileceksin geçmişin kötü hatıralarını, bir ders almak gerekiyordu; aldım diyeceksin...
Bakmayacaksın kaybettiklerine; onlar seni kaybetmiştir deyip geçeceksin...
Geçmişin derinliklerinde dolaşıp üzülmeyecek ve hüzünlenmeyeceksin; elinden tuttuğun insanların nankörlüklerini asla unutmayacaksın; kin ve nefret beslemeden...
Başkaları için kendini feda etmeyeceksin... En yakının bile olsa, onların değişmesi için uğraşmayacaksın. Çünkü varlığın, birileri için alışkanlığa dönüşüyor; sıradanlaştırıyor, aşağıya doğru çekiyor seni...
Uzaklaşacaksın seni aptalca kurnazlığıyla alt etmek isteyenlerden; merhametine ve iyi niyetine sığınıp seni uyuşturmak isteyeceklerdir sözleriyle. Aldırmayacaksın, herkes kalbi kadardır; aklı kadardır; yaptıkları kadardır...
Verdiğin bütün imkanları artık vermeyecek, sonlandıracaksın...
Kimse senin ne düşündüğünü varsın bilmesin!
Hak ettikleri kadar değer vereceksin; seni düşündükleri kadar düşüneceksin. Sen herkesin kahramanı degil; kendinin kahramanı, seni candan seven insanların kahramanı olacaksın!
Velhasılı kelam sevgili dostum; hayat denen şey, akıp giden nehrin içinde tertemiz kalabilmekten ibaret! Varlığınla yaşa ve yaşat ki, sen de yaşayasın ebedi alemde; gönlünden ne geçiyorsa!