Haberlobi - Haber Servisi // Trabzon Büyükşehir Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Davut Çakıroğlu, Trabzon'un Maçka ilçesi sınırları içerisinde yer alan Galyan deresi üzerindeki Atasu Barajı'ndaki kirliliğe dikkat çekti.
Trabzon'un suyununun temin edildiği Atasu Barajı'nın çakıl ve kum birikintileri ile dolduğunu belirten Çakıroğlu, "Trabzon'un suyunun temin edildiği Galyan Barajı, çakıl ve kum birikintisi ile büyük oranda doldu. İklim değişikliklerinin etkisinin etkin olarak hissedilmeye başlandığı bir evredeyiz ve suyun kıymeti gittikçe artmaktadır. Biz de tam tersi bir durum var ve suya karşı ilgi anlaşılmaz bir şekilde azalmaktadır. TİSKİ ve DSİ sorumluluğunda olan su yatağı ve baraj, uzun yıllardır ilgisiz kalmış durumdadır." dedi.
'Bentler düzenli olarak temizlense doluluk engellenirdi'
Çakıroğlu sözlerini şöyle devam ettirdi:
"Barajı besleyen Galyan Deresi ve Kuştül Deresi üzerinde bulunan onca bent de dolmuş durumda. Bu bentler düzenli olarak temizlense Galyan Barajı'nın bu şekilde dolması engellenebilirdi. Siyasetin de popülerliği birbirine laf yetiştirmekte araması, bulması dolayısıyla toplum için hayati değerde olan su gibi konular da siyasetin ilgi alanı dışında kalabiliyor. Ancak ilginç olan, yüzlerce çalışanı olan kurumların sorumluluk alanında olan suyun bu çalışanların da ilgi alanı dışında kalmış olması."
'TİSKİ müdahale etmeli'
"Daha vahim bir konu da barajı besleyen vadi üzerinde bulunan 16 köyün atık su ana hattının yapılmış olmasına rağmen 6 yıldır ara bağlantıların yapılmamasıdır. Bu bağlantılar yapılmadığı müddetçe yapılan ana hattın bir anlamı yoktur. Kamu kaynakları toprak altındadır. Atık sular halihazırda Galyan Barajı'nı besleyen vadide doğaya bırakılmaktadır. TİSKİ bir an evvel DSİ'nin yaptığı atık su ana hattı için gerekli ara hatları yapmalı, hem atık suların su vadisine akmasını engellemeli hem de milletten aldığı atık su paralarını da hak etmelidir. Barajın dolması ve bakımsızlığının yanında, bu haliyle temizliği de hayati bir risk altındadır. Salgın hastalıkların arttığı ve küçük enfeksiyon oluşumlarının kolayca salgına dönüştüğü bir dönemde atık suların oluşturabileceği tehlikeler hassasiyet gerektirmektedir."
'Bolu'daki zehirlenme vakaları örnektir'
"Yakın dönemde Bolu ilimizde yaşanan içme suyundan yüzlerce vatandaşın zehirlenmesi olayı hatırlamamız gereken bir örnektir. Su boruları patlar dedik, evlere su basmaz dedik, asbest borular dedik.. Derdimiz haklı çıkmak değil, ivedilikle sorunların çözümünü ve daha büyük sorunların oluşmasının önüne geçilmesini istiyoruz. İşini hakkıyla yapan basınımızın toplum için önemli olan konularda hassasiyet göstermesini ve 4.güç olarak gereğini yapmasını takdirle karşılıyoruz. Kime fayda sağlar, kime zarar verir gibi politik bir duruş sergileyen kimi basın organlarını, kişilerini de ayrı bir yere koymak zorundayız. Su konusunda, suyun öneminin giderek arttığı bir zamanda herkesin üzerine düşen sorumluluğu ziyadesiyle yapacağını umuyorum ve sorumluların hızla çözüm üretmesini diliyorum."