Ortahisar Belediyesi Bağımsız Meclis Üyesi Davut Çakıroğlu siyasi gündemle alakalı bazı tespit ve önerilerde bulundu.
Çakıroğlu’nun açıklamaları şu şekilde: “Ülke olarak zor günler yaşıyoruz. Yaşadığımız deprem felaketinde her birimiz bir yarayı sarmaya,bir derde derman bulmaya, sönen bir bacayı yeniden tüttürmeye gayret ediyoruz. Var gücümüzle, bütün benliğimizle bölgeye odaklandık. Normalleşmemiz de zor olacak. Tam olarak empati yapamayız ancak enkazda kalanlar ile havasızlığı, endişeyi, kurtulanlar ile soğuğu hissettik. Tabi ne kadar sağlıklı olacağının tartışıldığı bir de seçim gerçeğimiz var. Ertelense mi yapılsa mı derken, ciddi ciddi seçim ufukta görüldü. Sağlıklı olmasından önce de kimin aday olacağı polemiği sanırım bir yıldır kamuoyunu meşgul ediyor.
Oysa formül basit. Millete kulak vereceksiniz, şimdiye kadar çoktan vermeli ve sorunu çözmeliydiniz. Oy verilecek isme değil oy verecek seçmene odaklanamıyoruz bir türlü. Cumhur İttifakı'nın adayı Sayın Erdoğan.. Millet İttifakı ise muğlaklığını koruyor. Bu güne kadar bir ismin bir kaç adım öne çıkmamış olmasının nedeni bir türlü uzlaşının sağlanamamasıdır. Kolay olmadığını kabul etmek gerek. Altı benzemez ve ucube bir sistemin mecbur kıldığı bir ittifaktan hatta ittifaklardan bahsediyoruz. Kimse Akp-Mhp-Bbp ittifakındaki her partinin ve partilinin halinden memnun olduğunu anlatmasın. Orada da zaruret ve zorakilik çok belirgindir.
Aynı isimler, yüzler, bir türlü siyasetin yakasından düşmeyen kişiler ve adeta siyasetin demirbaşı olan birilerinin varlığından yarına umut satmaya çalışıyoruz.
Iyiler arasından en iyiyi mi yoksa kötünün iyisini mi seçmek durumundayız diye millet karamsar. Seçimi belirleyeceği PR'ı üzerinden aktör yapılmaya çalışılan Hdp'nin ne şekilde olursa olsun dahil edildiği taraf hem kısa hem de uzun vadede kaybedecek. Onun için Hdp seçmeninin desteğini almak baskısıyla şayet seçilemeyecek bir aday dikta edilirse kazandıracak seçmende büyük yer ve yön değiştirmeler olacaktır. Altı kişinin belirleyeceği bir isme milleti mecbur kılmaktansa milletin oy vereceği ismi altı kişinin mecbur olduğu gerçeğini net olarak ifade etmeliyim.
Neden ben onların belirlediği isme oy veriyorum ve onlar benim oy vereceğim bir adayı belirlemiyor..?
Bu Demokrasimizin sakatlığından kaynaklanıyor.
Şuan %10-15 bandında kararsız yerini ve büyüklüğünü koruyan seçmen seçimin sonucunu belirleyecektir.
Bu seçmenin de inat, biat ve sadakat ile oy vermeyeceği aşikardır.
Bu seçmen kisiye, ekibe hatta birleşkedeki partilerin vekil adaylarına kadar irdeleyerek oy verecek.
Karar vericiler için meşakkatli bir süreç olmalı ki sonucu belirleyecek seçmen etkilensin.
Liyakat söylemde kalmayıp vitrinde hissedilmeli.. Partiler yeni yüzlere büyük oranda yer vermeli.
Siyasetin yorgun ve siyaseti yoran isimlerden millet de yoruldu.
Umuyoruz ki seçilmek isteyen veya aday olacak herkes devralacağı makamların heyecanını değil, enkazların sorumluluğunda olur ve bu yükü kaldıracak kabiliyette kişiler sahne alır.”