Dava siyaseti, sembolik olarak, bu topraklarda alabildiğine yozlaşmış, pespayeleşmiş, sıradan insanların bütün güvenini kötüye kullanarak paraya ya da başka bir güce tahvil etme aracı olmuş siyasete karşı esaslı bir başkaldırıdır sevgili dostum! Haklı gücünü işte buradan alır. Çünkü kabul etmek gerekir ki, bu ülkede siyaset, yozlaştırıcı bir şey olarak görülmüştür; halkın yakıcı sorunlarını ideolojik çekişmelere feda eden; kendi çocuklarını yiyen; farklı yaşam biçimlerine, inançlara ve kesimlere karşı tepeden inme bir tavırla baskıcı politikaların peşinden giden; çıkar için yapılan bir uyanıklık haline dönüşmüştür. Hemen her zaman güçlünün yanında olmuş, bir güçlüler iktidarı olarak hizmet görmüştür. Dâvâ siyaseti işte bütün bunlara karşı idealist duruşun her defasında güçlenerek kendini yeniden ifade etmesinin heyecanlı bir dışa vurumu olarak ortaya çıkar.

Bu mücadeleye girişenlerin elindeki en büyük meşale, halkın yüce menfaatleridir; insanlığa hizmet etmektir ve yurtseverlik düşüncesidir. Böylesi siyasetçileri elbette Türk toplumu baş tacı yapacaktır ama nerdeee...!

Bir de bu mücadele azmine, dinimizin getirdiği açılımı da eklersek, konuya daha çok anlam katmış olacağız; davası memleket ve insanlık olanların dikkatle okumasında elbette fayda var:

"Başkalarını küçümseyici tavırlar, çirkin ve düşüncesiz insanların işidir. Allah, insanları zenginliklerine göre değerlendirmez.. Dava sahibi bir avuç insan dahi olsanız, kendi geleceğiniz için birlikte hareket edin ve kötülüklerden uzak durun! Allah'ın vaadi gerçekleşecektir; O'nun gücünün üstünde güç, hükmünün üstünde hüküm yoktur...İnandığınız davada, başkalarının küstahlıklarına aldırmadan, sabırla yolunuza devam edin! Davanız uğruna verdiğiniz mücadelede, hakaretlere maruz kalabilirsiniz, sıkıntılar yaşayabilirsiniz, başarısızlıklarla karşılaşabilirsiniz; canınıza ve malınıza yönelik saldırılara da maruz kalabilirsiniz. Bütün bunlarla baş etmek için her türlü fedakârlıkta bulunmanız; gerektiğinde canınızı ortaya koymanız gerekecektir; inancınızın yasakladığı kötülüklerden uzak durup emirlerine uyarak mücadeleye devam ederseniz, sonunda mutlaka zafere ulaşırsınız...

Allah, kendisine iman eden, emirlerine uygun yaşayan ve zorluklara sabredenlerin yaptıklarını karşılıksız bırakmaz...İnananlar olarak, tehditlere aldırmayın; korkmayın; tehditler karşısında sabırlı ve kararlı olun ve Allah'a güvenin..."

"Her toplumda, kibirli ve kendini her şeyden üstün ve varlıklı gören kişiler çıkar. İşledikleri suçlarla orada hile ve aldatmacaya dayalı bir düzen kurarlar. Fakat bu kimseler, dünyada ve ahirette kendilerini beklemekte olan kötü sonun farkında değillerdir. Kurdukları hile düzeni, esasında kendi aleyhlerine işlemektedir... Yeni ve farklı görüşlere karşı direnenler, inatçı, gururlu ve kibirlidirler; ısrarla içine düştükleri o bataklıkta şeytanları ile başbaşadır...

Yeniliklere direnip onunla alay edenlerin, sonuçta dünyadaki haksız saltanatı sona erecek; ahirette de, Allah'ın huzurunda hesaba çekilip ceza görecektir...

Din adamları, yeni fikirler karşısında otoritelerini ve menfaatlerini kaybetmemek için yalanlama yoluna giderek gerçekleri halktan saklarlar; böylece dini kendi menfaatleri karşılığında satarak, Allah'a verdikleri sözü bozmuş olurlar. Bütün bunlara karşı, hakikati açıkla ve uygulamalarınla onlara örnek ol!...

Mevcut sistemden beslenen ve otorite sahibi olan âlimler dahi olsa, karşıt görüş ve yeni düşünceleri inkâr ederler; gerçekleri reddederler ve yenilik taraftarlarının aklını çelmeye çalışırlar...

Suçsuz insanlara iftira atarak, kendilerini temize çıkarmaya çalışanlar, vebali çok ağır bir günah işlemiş ve kendilerini perişan etmiş olurlar...

Büyük medeniyetler kuran ve güçlü olan toplumlar da, gerçeklere yüz çevirdikleri ve kendilerini yenileyemedikleri için tarih sahnesinden silinmiştir...

Yenilikçi fikirler ve akımlar karşısında, eski geleneksel görüşleri savunanlar, inatla bunu inkâr edecekler; gördükleri şeyin bir tür  aldatmaca ve göz boyama olduğunu öne süreceklerdir...İnkârlarından vazgeçmeyen toplumların akıbeti, tarihin derinliklerinde yerini almıştır...Yenilikçi görüşleri savunanları bu davalarından vazgeçirmek için onlara dünya malı teklif ederler..."

Velhasılı kelam sevgili dostum; siyasette liderlik özellikleri fazlasıyla değişmiş görünüyor. Kendini yenileyebilenler, kadrocu ve örgütçü olanlar, inandığı davalarında mücadele azmi olanlar, halkı arkalarına elbette alacaklardır! Bir an önce bir şeyler yapabilirlerse tabi...