EPDK Hizmet Binası ve Yapımı Tamamlanan Enerji Santrallerinin Açılış Töreni’ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Akdeniz ve Karadeniz’de sondaj gemilerini artıracaklarını, sismik araştırmaları sürdüreceklerini kaydederek, enerji konusunda atılan adımların bazı kesimleri rahatsız ettiğinin altını çizdi. Erdoğan, Karadeniz’de keşfedilen doğalgazın çıkartıldığı anda vatandaş ile paylaşılacağını söyledi.

“Sondaj gemilerini de artıracağız, sismik araştırmaları da artıracağız”
Etrafı zengin petrol ve doğalgaz kaynakları ile çevrili bir ülke olarak son yıllarda arama ve sondaj çalışmalarında bir paradigma değişikliğine gidildiğini belirten ve Türkiye’de uzun yıllar boyunca petrol ve doğalgaz arama çalışmalarının kiralama usulü ile yapıldığını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, özellikle derin deniz sondajlarında Türkiye’nin tamamen dışa bağımlı olduğunu, büyük meblağlar harcanan bu çalışmalardan yakın tarihe kadar olumlu sonuç çıkmadığını söyledi. Daha önce kiralama veya benzeri yöntemlerle yürütülen bu faaliyetleri milli imkanlarla sürdürmeye karar verdiklerini ifade eden Erdoğan, dönemin Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Fatih Dönmez’in bu kararı titizlikle hayata geçirdiklerini, 3 sondaj ve 2 sismik araştırma gemisini Türkiye’nin filosuna dahil ettiklerini kaydetti.

Türkiye’nin sahip olduğu filo ile 2018 yılından bu yana 14 derin deniz kuyusu açıldığını, Akdeniz ve Karadeniz’deki 2 ve 3 boyutlu sismik aramaları 6-7 katına çıkarttıklarını söyleyen Erdoğan, “Karalama kampanyalarına ve gizli-açık sabotajlara rağmen sabırla yürütülen bu çalışmalar neticesinde geçen sene Karadeniz’de tarihimizin en büyük doğal keşfine imza attık. Toplam 540 milyar metreküplük bu keşif ile Türkiye artık farklı bir lige yükselmiştir. Ülkemizi ve hükümetimizi hedef alan çirkin saldırıların sebeplerinden birisi de kendi kaynaklarımızı milletimizin istifadesine sunma kararlılığımızdır. Tilki yetişemediği üzüme koruk dermiş. Şimdi muhalefet anasıyla, yavrusuyla hepsi de ‘koruk’ diyor. İsteseniz de istemeseniz de sondaj gemilerini de artıracağız, sismik araştırmaları da artıracağız. Karadeniz’de de, Akdeniz’de de nerede ne var bulup çıkartacağız. Nasıl savunma sanayinde yapılan hamleler Türkiye’yi pazar olarak görenleri rahatsız ediyorsa enerji konusunda attığımız adımlar da bazı kesimleri rahatsız ediyor. Doğal gaz keşfimizin ardından medyada ve sosyal medyada yazılanları lütfen hatırlayın. Kanal kanal gezerek ‘keşfettiler ama çıkaramazlar’ diyen gafillerden, gazın ekonomik fayda sağlamayacağını iddia eden sözde ekonomistlere kadar bir sürü saçmalığa şahit olduk. Milletin mutluluğunu paylaşmak yerine günlerce sükut orucu tutan siyasetçileri, parti genel başkanlarını gördük. Türkiye’nin başarılarını yabancılar dahi taktir ederken içimizdeki bu gafiller ağızlarını her açtıklarında keşfi önemsizleştirmek için adeta seferber oldular. İçlerindeki nefreti ortaya seren hezeyanlarla milletin sevincine gölge düşürmeye çalıştılar. Karadeniz’deki gazın devreye girmesi Türkiye’yi rahatlatacak, doğal gaz tedarikinde elini güçlendirecek, ekonomimizdeki çarpan etkisi artacaktır. İnşallah gazı çıkarttığımız anda biz bu gazı halkımızla paylaşacağız. Varsın anası yavrusu düşünsün. Biz devlet olarak görevimizi yapacağız” diye konuştu.

Türkiye’nin derin denizlerde arama, sondaj ve üretim kabiliyetlerinin üst bir noktaya ulaşacağının altını çizen Erdoğan, Türkiye’nin sahip olduğu gemilerin kiralama olarak görev yapacağını kaydetti. Karadeniz gazının ilk fazının 2023 senesinde kullanıma hazır hale getirilmesi için çalıştıklarını belirten Erdoğan, çok daha güçlü, bağımsızlığını daha da perçinlemiş bir ülke olarak cumhuriyetin 100. yılını kutlamayı arzu ettiklerini, 2002’den beri verdikleri zorlu ve kutlu mücadeleyi Türk milletini asırlık bir hayaline daha kavuşturarak taçlandırmak istediklerini söyledi.

“Kaptanın hüneri dalgalı denizde belli olur”
Bu süreçte resmi kurumlarla beraber özel sektöre de ağır sorumluluklar düştüğünü söyleyen Erdoğan, “Türkiye’nin her alanda olduğu gibi enerjide de tarihi başarılara imza atmasının gerisinde özel sektörümüzün dinamizmi ve cesareti var. Özel sektörümüz 200 milyar doların üzerinde sabit sermaye yatırımı ile hem ülkemizin gücüne güç kattı hem de istihdam seferberliğimiz ve arz güvenliğimizde öncü rol oynadı. Biz de özel sektörümüzü teşvik ederek, sıkıntılarını çözerek onlara gereken desteği verdik. Korona virüs salgını sürecinde yaşananlar, son 19 yılda atılan bu adımların ne kadar doğru, ne kadar isabetli olduğunu hepimize göstermiştir. Kaptanın hüneri dalgalı denizde belli olur. Buradan hareketle Türkiye salgının yol açtığı zorlukları en hızlı atlatan ülkelerden biri olmuştur. Bu ana muhalefet, bu yavrular, bizim yaptığımız şehir hastanelerinden rahatsız oluyor. Bu hastanelerimiz olmamış olsaydı biz bu korona virüs ile nasıl savaşacaktık. Şimdi yeni bir şey daha uydurdular, ‘hastane var da, doktor yok’ diyorlar. Elinize, dilinize dursun. Nerde doktor yok? Hepsi de var. Dün 40 bin personel daha ilave etme kararını Kabine toplantımızda aldık ve açıkladık. Bundan sonra da erken vakitli ve etkili tedbirler alarak proaktif anlayışla çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Salgının olumsuz küresel etkileri sebebiyle insanımızın sırtına binen yükü hafifletirken, iş dünyamıza destek olacak, projeleri hayata geçireceğiz. Kabine toplantımız sonrasında alınan kararları ve salgın sürecinde enerji başlığında milletimize verdiğimiz desteklerin icmalini paylaştık. Türkiye’ye ve millete dair hiçbir hedefi, ideali olmayan felaket çağrıcılarına prim vermeden yolumuza hep beraber kararlılıkla devam edeceğiz. Son 19 yıldır olduğu gibi 2023’e giden süreçte de özel sektörümüzle tam bir dayanışma içinde hareket edeceğimize inanıyorum. Sizlerden Türkiye’ye güvenmenizi, Türkiye’nin aydınlık yarınlarına yatırım yapmayı sürdürmenizi diliyorum” ifadelerini kullandı.

Erdoğan, programın sonunda Adıyaman, Bingöl, Balıkesir’e canlı yayınla bağlanarak enerji santrallerinin açılışlarını gerçekleştirdi.