Artık alışverişlerimizi de internetten yapıyoruz. Teknoloji öylesine ilerledi ki yiyecek alışverişimizi de online yapmaya başladık. Alışveriş için yollarda ve süpermarketlerde saatler harcamadan, kasada sıra beklemeden, evimizde oturup birkaç dakika içinde yapıyoruz artık mutfak alışverişimizi.
Özellikle pandemi döneminde google üzerinden yapılan araştırmada
Türkiye’de e-ticaretle ilgili terimlerden arama sayısı en çok artan anahtar kelimeler; %311 ile “online alışveriş”, %128 ile “internet alışveriş”, %124 ile “aynı gün teslimat”, %90 ile “online satış” ve %81 ile “ücretsiz kargo” oldu.
Dijital dönüşümle birlikte her geçen gün internetten alışveriş yapılabilecek mağaza sayısı artarken koronavirüs salgınıyla bu sayı daha da hızlı artmaya başladı.
İşin boyutu o kadar değişime uğradı ki artık talep arttıkça üretimde de bir çılgınlık oluşmaya başladı.
Önü alınamayan bu çılgınlığın projecileri ve tasarımcıları gözlerine at gözlüğü takmış gibi hayata bakmaya çalışan bazı insanların dikkatsizliği, vurdumduymazlığı, yıpranmış ahlâk değerleri ve kaybolmaya yüz tutmuş kültürel değerlerinden istifade ederek üretimlerine bir yenisini daha ekledi.
Makefullstyle adlı bir alışveriş sitesi ayrıca instegram üzerinden bir sayfa açarak satışlarına devam ediyor. Satışa sunduğu ürünler arasında yufka görünümünde battaniye ve ekmek görünümünde terlik de var.
Ahlâkî değerleri yıpranmış olan bir millet olarak karşı koyamadığımız bu alış veriş çılgınlığının önünü daha fazla açmaya çalışmak için onların denemeyeceği yol yok! Peki ya bizler, sizler, böylesi kör mü bakacağız bu çılgınlığa?
Günümüzün sözde indirimli ürün satan bu iyilik melekleri, herhangi bir sektör belirleyip bu sektör üzerinde üretim ve satış yaparken insanoğlun doyumsuz alışveriş isteğini kötü amaçlı kullanıyor ve yıllardır iyilik melekleriniz olduğuna sizleri de inandıran bu insanlar, gözlerimizi indirim maskesi ile kapatıyor, farkında bile olamıyoruz ne yazık ki…
Gelişen dünya ve teknoloji ile birlikte içinde bulunduğumuz dijital çağın da iyilik melekleri ancak bu kadar şeytani olabilirdi…
Cumalarımız mübarekti artık kara Cuma oldu, ekmeğimiz mübarekti artık ayağımıza terlik oldu… Bu gidişat, insanlığı, sonu görünmeyen bir yola sürüklerken, bu süreci takip etmeyen veya etmek istemeyen bilirkişiler kadar bu ahlâksızca alışveriş sistemine devam eden insanlar da o kadar suçludur.
Emeğin değeri artık ayaklar altında, onu anladık da ekmeğin değerini ayağına geçirmek de neyin nesi…?!