"Çanakta balın olsun, Yemen'den, Bagdat'tan arı gelir." ve "pekmez gibi malın olsun, Antakya'dan sinek gelir" gibi özlü sözlere ne diyebiliriz ki sevgili dostum! Her ne kadar, güzel ve kaliteli malı olan kimsenin, müşteri bulma kaygısı çekmediğini vurgulasa da, günümüzde ise büyümek isteyen her işletme mutlaka bir reklâm çalışması yapmak durumunda kalıyor. Eskiden, bazı sanatkârlar ve zanaatkârlar işlerinde o kadar mahirane ve ustaca işler çıkardılar ki, reklâm yapmasa bile en uzak yerlerden müşterisi çıkacağına inançları tamdı. Devir değişti elbette! "Her malın bir alıcısı ve heveslisi var" olsa da, günümüz üretim faaliyetlerinde, sürümü olmayan ürünler çoğu zaman verimsiz olarak görülüyor; ticari açıdan kârlı görülmüyor...
Taşımacılığın ve ulaşımın pahalı ve meşakkatli olduğu dönemlerden bu güne o kadar büyük gelişmeler oldu ve ulaşım o kadar hızlandı ki, dünya kocaman bir köye dönüştü. "İste, gelsin! Yeter ki iste! dercesine gelişiyor ticaret kulvarındaki ürün akışı... Rekabet ve yaşam koşulları, günlük yaşamda, insanların kendine ayıracağı zaman bırakmadığı için herkes pratik ve kolay alışverişin peşinde koşturuyor...Pandeminin yarattığı içe kapanmanın da, bu tüketim alışkanlıklarını olabildiğince değiştirdiğini gösteriyor. İnternet üzerinden ürün talebinde patlama yaşandığı artık kesin!
Velhasılı kelam sevgili dostum; fikir üretmek, teknoloji üretmek, kaliteli ürün üretmek ve bunları insanlığın hizmetine sunmak kadar yüce bir duygu ve mutluluk kaynağı olamaz..."Üret de ne üretirsen üret!" diyen atalarımız, çalışkan ve meşguliyeti olan insanlara karşı duyduğu sempatiyi ve ilgiyi "ekmeğini taştan çıkarır!" deyişiyle noktalarlar!