Evet sevgili dostum, günü yaşamanın ve kaliteli zaman geçirmenin sırlarını bir türlü öğrenemedik ve öğrenemediğimiz gibi, kimsenin öyle bir beklentisi de yok gibi. Olanlar ise kendi dünyalarında içine kapanmış  bir ruh haliyle yaşıyorlar; her ne yaşıyorlarsa...
İnsan hiç istemez mi gününün huzurlu ve bereketli geçmesini?

Elbette ister; ister ama kuşatmıştır aklını yaşamın sancılı yönleri; bırakmaz bir türlü yakasını; kaldıramaz kafasını bir türlü güzellikleri görmek ve yaşamak için...
Ancak bir hastalık ve ölüm haliyle yüzleştiğinde çoğu kez kendi iç dünyasına döner ve sorgular: Ben ne yapıyorum veya artık ne yapmalıyım dercesine...

Bazıları köklü kararlar alır, bazıları da sadece düşünmekle kalır...

İşte  sevgili dostum kendini iyi hissedeceğin ve çevrene iyilik saçacağın her ne fikrin varsa uygula; uygula ki, birilerinin de bir yerden başlaması ve herkesin hayatını gözden geçirmesi gerektiğini anlasın!

Önce kendine, sonra da başkalarına öncü ol!

Bir amaca bağlanmanın diğer adresi de bu olsa gerek; hayatı anlamlandırmak için...