Hani sevgili dostum; bir Türk dünyaya bedeldi; ne oldu? Önce iki yüz elli bin dolara, şimdi de dört yüz bin dolara yabancılara vatandaşlık hakkı veriyoruz...

Hani bu ülkeyi, bu Cumhuriyeti kanla, irfanla kurmuştuk; şimdi ne oldu da vatandaşlık bu kadar ucuzladı; sadece paraya tahvil edildi...Hep böyledir; ister dini, ister milli, isterse evrensel bir devrim yapan ülkelerde, ne yazık ki iki nesil sonra devrimin ruhu da heyecanı yok oluyor malesef! Siyasetçi için de, sıradan insanlar için de dün dündür; bugün bugündür mantığı işliyor artık...

Bu vatandaşlığa kabul edilme konusu, çağdaş dünya için sadece parayla ölçülmüyor; o topluma uyum sağlama, dilini öğrenme ve birçok kriter koyuluyor. Bizde sadece para kriteri geçerli!

Ne olursa olsun, döviz girsin de, nasıl girerse girsin ülkeye! Düz mantık yani...Sonunda ne mi oluyor sevgili dostum; yabancılar yüksek rakamlarla daireler satın alıyorlar genellikle. İster istemez, iç piyasada gerçek  değeri altı yüz olan bir evin fiyatı bir milyon, iki milyon ya da üç milyona  pazarlanıyor. Hangi rakam tutturulursa! Alan razı, satan razı mantığı ve raconu işliyor belli ki...Taleo bu, sonuçta ne tutturursan... Sonuçta ülkenin gerçek vatandaşı, fahiş fiyatlar karşısında ikinci sınıf vatandaşa dönüşüyor. Hele bir de bugünlerde olduğu gibi, yeni konut yapılmadığı için talepten kaynaklanan fiyat artışları yaşanıyor. Elbette, inşaat maliyetleri de üç katına çıkınca, yeni konut yapmak için girişimci kırk kez düşünmek zorunda kalıyor. Son üç yıldır ev stokları tükenme noktasına gelince ve inşaat maliyetleri de oturunca yeni projeler gündeme geliyor yavaş yavaş. Ev almak isteyen yerli yatırımcı ise ister istemez, otuz kırk yıllık konutlarla ilgileniyor. Çünkü bütçesi ancak buna yetebiliyor. Başka türlü ev alma şansı da şimdilik yok zaten. Eski evler de, nerden bakarsanız fiyatı üç, dört veya beş katına çıkmış durumda...Ev sahipleri, evlerinin değerinin artışından son derece memnunlar! "İyi ki almışız zamanında" deyip övünüyorlar ve bir başarı hikayesi yazıyorlar kendilerince...Evet sevgili dostum; Türkiye'de müthiş bir fiyat dönüşümü mü  dersin, fiyat devrimi mi dersin yaşanıyor işte ne yaşanıyorsa, o..!

Velhasılı kelam sevgili dostum; amiyane tabirle bit pazarına rahmet yağmış durumda...Kredi faizlerinin yüksekliği karşısında kredi kullanarak ev alma devri de şimdilik kapanmış durumda. Yüksek bedellerle ev almak yerine, şimdilik kiralık ev kullanmak daha popüler oldu denilebilir. Gelecekte ne olur elbette bilinmez ama deneyimler öyle gösteriyor ki, talep düştüğünde, fiyatlar da daha makul düzeye gelecektir. Elbette siyasi fırtına dindiğinde... Ama ne zaman Allah bilir...!