Bırakınız yapsınlar bırakınız ezsinler felsefesinin şaşalı zaferinden sonra, birey kendini toplumun merkezine saldı. Artık kişisel özgürlükler ve yetenekler sizi diğerlerinden daha üstün kılar ve siz, bu değerlerin bütün getirilerinden maksimum bir şekilde faydalanma hakkına sahipsiniz; öğretisi de bireyselleşmiş toplumun, beynine oturdu.
Bireyin farkındalıkları sizde de olabilir. Siz de bir dizinin esas oğlanı olup, ya da bir Sami Hazinses fırsatı yakaladığınızda, diğerlerini ezip, parseli toplayıp gidebilirsiniz! Peki nasıl? YETENEKSİZsiniz!
Küçük piyasa oyunlarıyla çoğunluğun sesi olan, fırsatlar dünyasını size sunan, serbest piyasada, belki de sıra sizdedir! "Olmaz demeyin; şansınızı deneyin!"
Bu repliklerle çoğunluğa, umudu, serbest piyasada oluşacak en yüksek fiyatla satan şirket ağaları, alkışlarla, naralarla karşılanmakta. Bu zatı muhteremler, toplum mühendisleri, psikologlar, sistem mühendisleri tarafından hazırlanan bilgisayar oyunlarıyla, bireye, pc başında savaşlar kazandırarak, içindeki kahramanı ortaya çıkartıp, dünyanın hâkimi kılarken, milyon dolarlık, banka hesaplarını şişirdikçe şişiriyorlar. Bu arada, öldürerek puan kazanılan bilgisayar oyunlarıyla büyüyen çocukların, toplumda suç oranını arttırması kaçınılmaz görünüyor.
Birey, doğaya, sanata ve diğerlerine bakmaktansa yıllarca ihmal edildiğinin ona hatırlatılması üzerine sonunda objektifi kendine çeviriyor. Akıllı telefonun akıllı yaratıcıları bireyin, “neden ben olmayayım” sorunsalına sonunda çözüm buluyor. Artık merkez sizsiniz; öğretisi ışık hızıyla yayılıyor.
Ölsün, doğa fotoğrafları, natürmortlar, gelsin bireyin tatlı, kızgın, gülümsemeye çalışan, sırıtan, suratı! Gülümseyin selfy! :)