Dünya tarihinin kalın sayfaları arasında dolaşıp durduğunda sevgili dostum; karşına, tabi olduğu  toplumlarına ve bütün insanlığa değerler katmış yüzlerce isimle karşılaşırsın. Bilim  adamından sanatçısına, devlet adamlarından generallere kadar uzanan bu liste, tesadüfi bir liste değildir elbette! Bazıları canları pahasına da olsa inandığı fikirleri doğrultusunda kelle koltukta ölümüne yoluna devam etmiş; bazıları da toplumların içine düştüğü buhranlı dönemlerde, elini taşın altına koyarak ölümüne riskler almış; bir şekilde toplumlarını hürriyete kavuşturarak zulme karşı verdikleri meydan savaşlarını kazanmıştır. Elbette her milletin tarihinde iftihar edeceği bir lider mutlaka bulunuyor. Cumhuriyet Türkiyesinin lideri de, o dönemki ünvanıyla Gazi Paşa, diğer çağdaş adıyla Mustafa Kemal Atatürk olmuştur. O'nun verdiği haysiyet mücadelesi, sonunda kurucu lider olma hakkını da kazandırmıştır...Yirminci yüzyıl, toplumlarını arkasında sürükleyen karizmatik liderlerin yüzyılı olarak tarihe geçmiştir ve isimleri hizmetleriyle paralel olarak anılmıştır. Ülkemizde Atatürk'ün ölüm yıldönümü olarak her 10 kasımda anma törenleri düzenlenir; fikirleri yaşatılmaya çalışılır; minnet ve şükran duyguları dile getirilir. Elbette liderleri ölümsüz  yapan, fikirleri ve icraatları olacaktır:

"Hürriyet olmayan bir memlekette ölüm ve çöküş vardır. Her ilerleyişin ve kurtuluşun anası hürriyettir."

“Millî hedef belli olmuştur. Ona ulaşacak yolları bulmak zor değildir. Önemli olan, çetin olan o yollar üzerinde çalışmaktır. Denebilir ki hiçbir şeye muhtaç değiliz. Yalnız tek bir şeye çok ihtiyacımız vardır: Çalışkan olmak. Toplumsal hastalıklarımızı incelersek temel olarak bundan başka, bundan önemli bir hastalık keşfedemeyiz; hastalık budur. O halde ilk işimiz bu hastalığı esaslı bir şekilde tedavi etmektir. Milleti çalışkan yapmaktır. Servet ve onun doğal sonucu olan refah ve mutluluk, yalnız ve ancak çalışkanların hakkıdır.
Çalışmak demek, boşuna yorulmak, terlemek değildir. Zamanın gereklerine göre bilim ve teknik ve her türlü uygar buluşlardan azami derecede istifade etmek zorunludur."

“Uygarlık yolunda başarı yenileşmeye bağlıdır. Sosyal hayatta, iktisadi hayatta, ilim ve fen sahasında başarılı olmak için yegane gelişme ve ilerleme yolu budur”
 
"Kadınlarımız için asıl mücadele alanı, asıl zafer kazanılması gereken alan, biçim ve kılıkta başarıdan çok, ışıkla, bilgi ve kültürle, gerçek faziletle süslenip donanmaktır. Ben muhterem hanımlarımızın Avrupa kadınlarının aşağısında kalmayacak, aksine pek çok yönden onların üstüne çıkacak şekilde ışıkla, bilgi ve kültürle donanacaklarından asla şüphe etmeyen ve buna kesinlikle emin olanlardanım."

Velhasılı kelam sevgili dostum; bu tip düşünceleriyle ve icraatlarıyla örnek olan, çalışkanlık, insanlık,medeniyet,özgürlük, insan hak ve özgürlükleri, refah, kardeşlik ve barıştan yana olan hissiyatı ve merhameti esirgemeyen ölümsüz insanlara selam olsun; selam olsun...!