Almanya’da acil tıp teknikeri olarak çalıştığını belirten 38 yaşındaki Uwe, eşinin isteğini çevirmeyerek Asya turuna çıkmaya karar verdiklerini anlatarak, “Nisan’da yolculuk başladı ve yol çok karlı ve soğuktu. Yaklaşık 7 bin 700 kilometre pedal çevirerek Türkiye’ye gelmeden 7 ülkeyi gezdik. Türkiye’de geldiğimiz bu güzel şehirden sonra Kapadokya ile Van Gölü’ne gitmeyi düşünüyoruz. Almanya’da paramedik olarak çalışıyorum. Öyle bir şanslı adamım ki, patronum iki yıl bana izin verdi. Tur bitip geriye döndüğümde de işime devam edebileceğim. Sponsorumuz yok bu tur için ama biriktirdiğimiz parayla bu yolculuğa çıktık. Tur esnasında daha önce bizi böyle otelde ağırlayan olmamıştı, burada güzel yemekler yedik, Türk misafirperverliği gerçekten bir başka” dedi.

34 yaşındaki Jule ise, tura çıkma hikayelerini anlattı. Ailesiyle de küçük yaşlarda iken kısa yolculuklar yaptığını vurgulayan Jule, “15 yaşlarında iken bir yazı gördüm. Bu yazıda bisikletle Himalayalar’a gidilebileceğinden bahsediliyordu. Böyle yolculuklar var diyordu yazıda. Çok etkilendim, bisikletle Himalayalar’a gitmek istiyordum. Bu fikir bende gitgide büyüdü yaşım büyüdükçe. Sonra düşündük ki bunu şimdi yapamazsak hiçbir zaman yapamayız. Böylelikle eşimle bu yolculuğa çıkmaya karar verdik” şeklinde konuştu.

Daha önce de Güney Amerika’da bir yıl süren arabayla bir yolculukları olduğunu hatırlatan Jule, “Asya turuna bisikletle çıkmaya karar verdik. Çünkü, bu şekilde insanlarla çok iyi iletişim kurabilir, fikirlerini daha iyi öğrenip yaşayabilirdik. Nisan ve Mayıs ayları gerçekten çok soğuktu. Ama turumuza devam ettik. Soğuk havalarda daha az mola veriyoruz ki vücut sıcaklığımızı koruyalım. Şu anda günlük ortalama 50 kilometre gidiyoruz ama soğuklarda yaklaşık 70 kilometre gidebiliyorduk. Şimdi ise hava çok daha sıcak ve daha çok mola veriyoruz. İlk başta bisikletle Asya turu olarak planlamıştık. Çünkü Himalayalar’a gitmeyi çok istiyorduk. Ama şimdi daha sonrasında Vietnam ya da Avustralya’ya da gidebiliriz. Bu tur esnasında birçok ilginç anımız oldu. Misafirperver birçok insanla karşılaştık. En arkadaş canlıları ise Türkiye’de idi. Bir sürü çay ve yemek için davet aldık. Türklere ve bizi Beyşehir’de ağırlayıp misafir eden Beyşehir Kültür ve Turizm Derneği Başkanı Mustafa Büyükkafalı ve konaklama ve yemek için sponsor olan herkese teşekkür ediyoruz” diye konuştu.