Her devrin ve her zamanın aşk hikâyeleri birbirinden farklı sevgili dostum!

Teknoloji sayesinde insanların birbirine ulaşması artık o kadar kolay ki, ister istemez bu koşullarda, aşkın ne olduğunu yeniden adlandırmak şart artık! Bazılarına göre,  bir zaafiyet veya zayıflık anında tamamen duygusal dünyanın ihtiyacı, bazılarına göre, hayallerinin insanını bulmak, bazılarına göre, ne demekse, ruh ikizini bulmak, bazılarına göre de, tamamen koşulların zorlaması veya takıntılardan ibaret. Elbette aşık olduğunu hissedenler daha iyi bilirler. Aşk çok büyük bir değer olsa da, genç yaşta, birini takıntı haline getirerek adına aşık oldum diyenler de var elbette...Aşk, sokaklarda elele gezmek midir; kafelerde kolkola sırnaşmak mıdır; kıskançlık krizlerine girmek midir; birini sahiplenip "benimsin  sadece" demek midir; bir şeyi zorla oldurmaya çalışmak mıdır; en ufak bir şeyde trip atıp bir köşeye çekilmek midir; gurur yapıp karşı taraftan ilgi beklemek midir; gidenin ardından aptal gibi yas tutup ağlamak mıdır?

Gerçekte aşk nasıl bir şeydir sevgili dostum?

Aklı başında adamlar, "aşk çift taraflı yaşanır ve fedakarlık ister" derler... Fedakârlık olmadan aşk olmaz; fedakâr  olmayana da aşık olunmaz; derler...Saçma sapan insanları takıntı haline getirip aşk kavramının içini boşaltmayın; gençliğinizi böyle abuk sabuk takıntılarla harcamayın derler...

Kimse vazgeçilmez değildir; kimseyi kalmaya zorlamayın; gelmeyeni sevmek için kendinizi zorlamayın; her şeyi hayatın akışına bırakın; gençliğinizi yaşayın derler. Gelmesi gereken gelir; fedakârlıklar yapılır; planlar yapılır; aşk bir şekilde yaşanır. Alışkanlıklar başlar ve hayatınız bu döngü içinde akıp gider. Hayat böyledir; bu döngüye girmek için kendinizi zora sokmayın; yaşıyorsanız bilin ki, sıra size de gelecek ve siz de bu döngüye dahil olacaksınız derler...Bu yüzden, sıra size gelene kadar hayatınızı  yaşayın; tecrübeler edinin; genç yaşta aşkın ne olduğunu bilmeden kendinizi hırpalamayın der der dururlar sevgili dostum!

Aşkı, dikenli bir gül bahçesine benzetenler de haksız sayılmaz! Canının yanacağını bile bile o gül bahçesinde çırılçıplak gezenler de var...!

Velhasılı kelam sevgili dostum; aşk için kim ne derse desin, gün  geliyor, bin adım attığın yolda, bir adım daha atmayı kendine yediremeyip dönebiliyorsun. Her şey bir yere kadar sevgi bile, aşk bile! Şımaracak kimsen olmayınca hayat seni kocaman bir adama çevirir. Allah kimseye dert keder vermesin; verse de aşmak için güç ve sabır versin!