Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, online düzenlenen Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) Devlet Başkanları Konseyi'nde konuştu.
Azerbaycan’ın toprak bütünlüğünün karşılıklı olarak tanınması şartıyla Ermenistan ile sınırların belirlenmesi konusunda müzakerelere başlamaya hazır olduğunu belirten Aliyev, “Savaş ve çatışma artık tarihte kaldı. Ermenistan ile sınırların belirlenmesi ve toprak bütünlüğünün karşılıklı tanınması koşuluyla bir barış anlaşması konusunda müzakerelere başlamaya hazırız. Kazanan bir ülke olarak Azerbaycan, Ermenistan ile ilişkilerini normalleştirmeye hazır. Ermeni yönetiminin bu tarihi fırsatı kaçırmayacağını umuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Dağlık Karabağ sorunu geçmişte kaldı”
İkinci Karabağ Savaşı’nın ve Azerbaycan’ın zaferinin üzerinden 1 yıl geçtiğini vurgulayan Aliyev, “Çatışma sonrası dönem genellikle sakin geçiyor. Dağlık Karabağ sorunu geçmişte kaldı. Azerbaycan toprak bütünlüğünü sağladı ve BM Güvenlik Konseyi kararlarını uyguladı. Azerbaycan, Ermenistan ile olan anlaşmazlığı askeri-politik yollarla çözdü” dedi.
Çatışmanın geçtiğimiz yıl 10 Kasım'da Azerbaycan, Ermenistan ve Rusya liderleri arasında imzalanan üçlü bildiriyle sona erdiğini hatırlatan Aliyev, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in askeri operasyonların durmasında ve her iki tarafın daha fazla zayiat vermesini önlemesindeki rolünü vurguladı.
“Ermenistan bize tüm mayınlı alanların haritasını vermeyi reddediyor”
Ermenistan’ın Karabağ’daki tüm mayınlı alanların haritasını vermediğine değinen Aliyev, Azerbaycan'ın karşı karşıya olduğu en önemli sorunların işgalden kurtarılmış bölgeleri mayınlardan temizlemek, şehirlerde yıkılan altyapıyı onarmak, binaları, evleri, tarihi eserleri restore etmek olduğunu söyledi. Savaşın bitiminden sonra meydana gelen mayın patlamalarında 150'den fazla Azerbaycan vatandaşının öldüğünü ve ağır şekilde yaralandığını belirten Cumhurbaşkanı Aliyev, “Ermenistan bize tüm mayınlı alanların haritasını vermeyi reddediyor. Azerbaycan'a az sayıda harita verildi ve mayın haritalarının yüzde 25’i doğru çıktı. Yaklaşık 30 yıl süren işgalin ardından hemen hemen tüm binalar ve tarihi eserler Ermeniler tarafından yıkıldı. İşgalden kurtarılan bölgelerdeki 67 camiden 65'i tamamen, diğer ikisi ise kısmen yıkılırken, işgalciler kasıtlı olarak camilerde inek ve domuz besleyerek Müslümanların dini duygularını aşağıladı" dedi.
"Ağdam'a 'Kafkasya'nın Hiroşiması' deniyor"
Fuzuli iline bağlı tüm köylerdeki binaların tamamen yıkılmış durumda olduğunu vurgulayan Aliyev, "Ağdam bölgesi de benzer durumda. Ağdam'a Kafkasya'nın Hiroşiması deniyor. Cebrail bölgesinde sadece iki bina ayakta kalmıştı, onlara da Ermeni askerleri yerleşmişti” diye konuştu.
“İşgal altındaki topraklarda evler yıkıldı, taşlar Ermenistan ve İran'da satıldı”
Ermenistan işgalinden önce Dağlık Karabağ'ın incisi Şuşa'da 17 caminin olduğunu hatırlatan Aliyev, “Şuşa’da bulunan 17 caminin 16'sı Ermeniler tarafından yıkıldı. Sadece bir cami hoşgörü örneği olarak tutuldu ve İran'dan gelen 'uzmanlar' aracılığıyla İran camisi olarak sunulmaya çalışıldı” dedi.
İşgal döneminde Azerbaycanlıların evlerinin Ermeniler tarafından yıkıldığını ve evlerden çalınan taşların Ermenistan ve İran'da satıldığına dikkat çeken Aliyev, “Ermenistan çevreye de büyük zarar verdi. İşgal sırasında 60 bin hektar orman kesilerek Ermenistan ve İran'da satıldı. Altın yatakları ve diğer doğal kaynaklarımız yasa dışı yollarla istismar edildi. Bir Avrupa şirketinin katılımıyla Okçuçay Nehri sistematik olarak kirletildi ve bu da bir çevre trajedisine yol açtı. Bu gerçek, uluslararası uzmanlar tarafından da doğrulanmıştır” ifadelerini kullandı.
“Ermenistan, İran ile birlikte Avrupa'ya uyuşturucu kaçakçılığı yapmak için işgal altındaki Azerbaycan topraklarını kullandı”
Yaklaşık 30 yıl Ermenistan’ın İran ile birlikte Azerbaycan'ın işgal altındaki topraklarını Avrupa'ya uyuşturucu taşımak için kullandığını söyleyen Aliyev, "Azerbaycan, daha önce Ermeni kontrolünde olan İran ile 130 kilometrelik devlet sınırını yeniden kontrol altına aldıktan sonra İran'dan Azerbaycan'ın Cebrayıl bölgesi üzerinden Ermenistan'a ve oradan da Avrupa'ya uyuşturucu akışını engelledi" dedi.
Aliyev, "Azerbaycan-İran sınırının diğer bölgelerinde ele geçirdiğimiz uyuşturucu miktarı geçtiğimiz yılların aynı dönemine göre iki katına çıktı. Bu, Ermenistan'ın İran ile birlikte yaklaşık 30 yıl boyunca Azerbaycan'ın eskiden işgal altındaki topraklarını Avrupa'ya uyuşturucu kaçakçılığı için kullandığı anlamına geliyor. Ermenistan işgali sırasında işgal altındaki toprakların uyuşturucu kaçakçılığı ve uluslararası teröristlerin eğitimi için kullanıldığını defalarca ifade etmiştim. Şimdi bu kanıtlanmış bir gerçektir” dedi.