Ah şu restorasyon saçmalıkları

Abone Ol

Sevgili dostum; eskiye rağbet olsaydı bit pazarına nur yağardı atasözümüz bir tarafa, yaşayan tarihi binalarımızın restorasyonu, son yıllarda bir furyaya dönüşmüş durumda. Trabzon'da ve diğer şehirlerde metruk ya da bakımsız her ne kadar tarihi kamu veya vakıf  binası veya var ise tek tek elden geçirilmekte...Lakin, bu işler yapılırken hevesle yapılan ihaleler çoğu kez uygulamada sorunla karşılaşmakta çoğu iş yarım kalmakta, gecikmekte veya tekrar tekrar ihaleye çıkarılarak tamamlanmak istenmekte...Bunlar belki anlaşılır şeylerden olabilir de, şu restorasyon işinde binaların sıvalarının, kırıcılarla bütünüyle sökülüp zemindeki taşların derzlenerek çalışılması akıl alır gibi değil! Hiç bakmazlar mı bu binalar yapıldığı tarihte sıvasız mı yapılmış! Elbette sıvalı binalardı bunların çoğu! Çünkü katlı taş binaların mukavemetini yani dayanıklılığını ve izolasyonunu sağlamak için kendi döneminin teknolojisi kullanılarak sıva yapılmadan bina tamamlanmış olmazdı...Bu basit bilgi ve uygulamanın bilinmemesi imkansızın! Nasıl olur da bu sıvalar sökülüp zemin çalışması yapılır akıl alır cinsten iş değil doğrusu! Mesele, restorasyonun ihale maddelerine göre yapılması mı yoksa orjinaline sadık kalınması mıdır? Bu işin uzmanlarının veya bilirkişilerinin mutlaka kamuoyunu bilgilendirmesi gerekmez mi? Bu kadar sorunun arasında kimin umurunda ki dediğini duyar gibiyim sevgili dostum! Haklısın  belki de ama, hatırlatmak da bir insanı görevdir; bunu bilmelisin. Hani var ya kulağa bir şeyler fısıldamak ya da su kaçırmak cinsinden işler, güçler bunlar!

(Fotoğraf: Eski Yavuz Selim İlkokulu)