Ah şu göçmenler!

Abone Ol

Hani Türkiye güçlüydü; kudretiydi ya sevgili dostum; hani Şam'da cuma namazı kılacaktık ya sevgili dostum; kaç cuma geçti; lakin Şam nere, Ankara nere! Büyük konuşmaların, büyük bedellere gebe olduğunu söylerken bilge, iddiaların tehlikesinden bahsediyordu sadece...

"Büyük  lokma yut ama büyük konuşma!" diyen atalarımızın ne demek istediği de apaçık belli!

"Ne oldum demeyeceksin, ne olacağım diyeceksin!"" cümlesinde saklı bütün sırlar...

Ve sen sevgili dostum, akıntıya karşı kürek çekmekte  ve rüzgâra karşı işemekte ısrar edersen sonun ah vah, azap ve gazap ve de felaket! Sadece senin mi elbette değil; helak olan bir milletin hikayesi doğmakta ufukta...

Sadece senin mi, değil elbette herkes ödüyor ne bedel ödenmesi gerekiyorsa...Ha, dersen ki, beni seçtiniz bana katlanacaksınız, tekrar düşünürüz; her şeyin bir sonu olduğunu hatırlatmaktan ibaret hayat ve siyaset...

Örneklerle dolu ki anlatamam sayısını...
İşimiz bu sevgili dostum; geçmişe de gideriz, bu güne de geliriz; sanma ki, en doğru bilen sensin! Sen kendine hizmet eden doğruların esirisin...Bizse memleketin  insanlarının ve de bizlerin. Başarısız dış politikalarını örtbas etmek için yalan makinalarını çalistiriyorsun, farkında mısın? Elbette farkındasın ama kuyruğu dik tutup yelken açıyorsun geleceğe..."Yalancının mumu yatsıya kadar yanar" derken bilge; seni kendi cennetinde ahmakça işlerle uğraştığın için uyarıyordu. Hiç dinlemedin, çünkü düşmüştün, gücün aldatıcı ahmaklığına...

Zaman durmaz sevgili dostum; durmadığı gibi, yüzler de karakterler de ahlaklar da değişir; anlarsın senin modanın geçtiğini; anlarsın yalanlarının  esiri olduğunu; ancak olan olmuş bitmiştir; hem kendini, hem de başkalarını bitirmişsindir...

Sen Türkiyesin sevgili dostum! Sen çağdaş dünyanın, doğudaki medarı iftiharısın! Bırakma kendini vatan, millet, sakarya; ve de din, iman deyip sürükleyenlere...Senin zayıflığından beslenen sülükler var ya sevgili dostum; onun gibi bir şey!

Geçmişin derinliklerinde arar bu günkü saçmalığının delilini...

Bilemez ki, dün dündür; bugün bugündür...Suriyeliler gelsin din kardeşimiz,  Afganlar gelsin din kardeşimiz, İraklılar gelsin din kardeşimiz diye uydurduğun yalan fırtınası dinmek üzere!

Ya şimdi hangi yalanının esiri olacaksın! Sevgili dostum her şeyin bir sonu var biliyorsun; ama duramıyorsun nafile!
Her gün yeni bir başlangıç, her sabah bir değişim rüzgarına selam verir! 

Velhasılı kelam sevgili dostum; iyilikleri ve hizmetlerinle anılmak istiyorsan kendin ol; adam ol; insan ol ve de hakikatin peşinde ol! Olmazsa neler olduğunu sana tarihin de, dinin de söylüyor söyleyeceği kadar... Ama anlamak istersen tabi! Aklımız bu kadar; var olan aklınızla bin yaşayın!