Sen git olmayacak işlere kalkış!

Özgürlük için savaş!

Adını ve milletini yazdır emperyalizmin alnına, unutmasınlar yediği tokadı diye! Sonra kalksın birileri, yüz yıl sonra dindar mıydı değil miydi diye tartışıp senden nemalansınlar! Takmışlar laiklik aşağı laiklik yukarı...

Karşı olanlar ve onu savunanlar. Bilmezler ki " din ve devlet işlerini birbirinden ayırmak" gibi basit bir cümleyle tanımlanamayacağını...

Devletin bütün inançlara eşit mesafede durmasıdır esasında doğrusu. Ama başaramamışız malesef bu bilgece yaklaşımı; geliştirememişiz bir türlü. Kalmışız laikler ve anti laiklerin eline...Yıllardır masal anlatıp dururlar; anlayan da dinleyen de yoktur üstelik...Sadece siyaset malzemesi olmuştur; sonuçta din gibi mezhep gibi...
Elbette bunlara aldırmayanlar başka türlü bakarlar hayata...Yan yana yaşayabilmektir erdemli olmak; birlikteliğin tahammülden geçtiğini bilirler. İnanç ve ibadet özgürlüğünü savunurlar, birbirini ayrıştırmadan ve aşağılamadan; üstünlük iddiasında da bulunmadan...

Bunu savunanlar elbette gerçekten inananlardır; tek ilahi gücün Allah; O' nun her şeyden münezzeh; sadece O' na kulluk edip O' ndan yardım dileyeceğini; insanoğlunun ise çoğu kez kendine ve çevresine zulmeden cahil bir mahluk olduğu gibi, vicdanlı merhametli sevgi dolu olduğunu da; dünyanın ve insanın yaratılış gerekçelerini; dünyada ilahi gücün acısıyla tatlısıyla bir imtihan düzeneği içinde yaşayıp öylece terki diyar ettiğini;

bu ilahi düzen içinde iyilik ve dürüstlüğün erdemli bir davranış; kötülüğün ise bir baş belası hastalık; duanın gücünü ve dua etmenin de bir ibadet olduğunu; aynı zamanda O' nun halifesi olarak akıllı, zeki ve ahlaklı yaratıldığını; yol gösterip insanları tercihlerine bıraktığını bilirler...

Hem de çok iyi bilirler; bilmekle de kalmazlar yaşamlarını bir parçası olarak bizzat örnek insan olmak isterler. Sayılarının az olduğunun farkındadırlar; yalnızdırlar; lakin şerefiyle yaşayıp ölmeyi tercih ederler...!

Din ve ırkı bir tartışma konusu ve siyaset malzemesi yapmadan hayatın güzel ve kötü yanlarını göğüslerler; paylaşırlar...
Ve sonuç olarak azizim!

Bir milletin namusunu haysiyetini şerefini ve iffetini kurtarmış olan bütün özgürlük savaşçılarına selam olsun! Onlara selam durun; çünkü inançları ne olursa olsun insanlık onurunu, aşağılıkların ellerinden kurtarmışlardır ve mazlumların başarısına imza atmışlardır; diğer mazlumlara esin kaynağı olmuşlardır...Ey! şehit oğlu şehitler! Ey cesur insanlar! Allahın huzurunda yüzünüz gülsün inşallah...

Tarihin önünde de yüzünüz ak ve devrimci olarak anılsın inşallah...