Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2015/21818 esas 2016/15691 karar numaralı ilamıyla şu şekilde karar vermiştir:

(…) Davada dayanılan havale dekontunda gönderilen paranın ne için gönderildiği yazılı olmadığından, söz konusu dekont, ödünç ilişkisini kanıtlamaya yeterli olmadığı gibi, yazılı delil başlangıcı olarak da kabul edilemez. HUMK'nun 288. maddesi gereğince miktar itibariyle olayda tanık dinlenmesi de mümkün değildir. O halde davacı iddiasını yasal delillerle ispat edememiştir.

Dolayısıyla açıklama kısmına şerh düşülmeyen banka dekontunun yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilmeyeceği ve banka dekontunun borç ödemesi niteliğinde olduğu karinesi geçerliliğini korumaktadır.

Ayrıca karşı tarafın vasıflı ikrarı ispat külfetinin yerini değiştirmeyeceği için ispat külfeti, yapılan ödemenin borç ödemesi niteliğinde olmadığını iddia eden tarafta olmaya devam edecektir.

“Dipnot; Şayet banka dekontunda açıklama yer almışsa bu durumda bu dekontun yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilebileceği ve tarafın bunu tanıkla ispat edebileceğini ifade etmemiz gerekmektedir. Ayrıca yine banka dekontundaki açıklamadan dolayı ispat külfetinin yer değiştirdiği de kabul edilmektedir.”

Sonuç olarak, açıklama kısmı boş bırakılan dekontun bir borcun ödendiğine dair karinenin aksini ispat için; Kesin delil olması gerekmektedir veya son çare olarak yemin teklif edilebilir.

Av. Begüm GÜREL

Hukuk Fakültesi Öğrencisi Muhammed Karslı