En son orta sahanın BeratSiopis ikilisine teslim edildiği Adana Demirspor maçında Trabzonspor kalesine tam 18 şut atılmıştı, Bordo-Mavililer'in 5 şutu vardı sadece. O bölgede iki savaşçının olması güvenli savunma anlamına gelmiyor kesinlikle. Bir veri daha: Bir önceki iç saha karşılaşmasında Altay, 90 dakika boyunca sadece 5 şut atabilmiş, dün Trabzonspor'a karşı ilk yarıda 7 şutu vardı.

Abdullah Avcı'nın rotasyonu, oyun aklı olan bölgede kullanması yine işe yaramadı yani. Sadece etkisiz bölgede fazla pas yaptılar ama net pozisyonlar hep ev sahibi ekipteydi. Altay ilk dakikadan itibaren etkili geldi, Rodriguez, Kappel ve Poko başta olmak üzere oyunu hızlandırdılar, ilk kez bir arada oynayan Trabzonspor defans hattını çok zorladılar. Peres, Le, Denswil, Trondsen 4'lüsü çok uyumsuzdu gerçekten. Sağbek Cebrail'in sol ayakla attığı inanılmaz vuruşta yapacağı bir şey yoktu, zaten Uğurcan ancak öyle bir gol yerdi! Onun dışında Kaptan, takımı tek başına oyunda tuttu kurtarışlarıyla.

İkinci yarıya savaşçıların yerine kaliteli ayaklarıyla çıktı Trabzonspor ve ilk 10 dakikada nihayet lider gibi oynadı, beraberliği de bu bölümde buldu. Mustafa Denizli, sadece savunma ile baskıyı kıramayınca hemen hamle yaptı, Kappel'i Bamba'ya daha da yaklaştırdı, ileride daha çok adamla pozisyon aradı, yeniden oyunda dengeyi kurdu, beraberinde net pozisyonları da. Ama o süreçte, kalede devleşen Uğurcan vardı yine karşılarında. Çok özel bir isim, açık ara liderliğin açık ara ilk mimarı kesinlikle.

Maça tutucu başlayan Abdullah Avcı'nın cesur arayışları nihayet son bölümde başladı, Abdülkadir Ömür solbeke çekildi, Koita ile forveti üçledi. Bir eksik savunmacı, ama sonucu değiştirecek bir fazla kişi daha vardı artık sahada, bu, o anda iyi oynayan Altay'a karşı bir riskti biraz da. Ama Avcı, maça çıktığı 11'in aksine belli ki gözünü karartmıştı. Hemen sonuç aldı, Cornelius artık Türkiye'ye iyice ısınmaya başladı zaten!