Herkesin, kendi doğrularının esiri olduğu, konuşulanlar ve yazılanlarla yapılanların birbirinden çok farklı olduğu kaypakça bir dönemden geçiyoruz sevgili dostum! İster görür; ister görmezsin; elbette herkesin bir dünya görüşü ve yaşam felsefesi var!
"Her insanın kıymeti, ahlâkının güzelliği kadardır" derken bilge, bozuk düzende bir o kadar da yalnızlaşıyor buna inanan insanlar...
Herkes kendince bir şeyler söyler de, sevgili dostum; belki de kaderi, insanların deneyimleri daha iyi anlatıyor. Bazen kaderini belirleyen şey yaşadığın ülke, bazen yaşadığın şehir, bazen anne baba ve kardeşler, bazen eş, bazen evlât, bazen ortaklar, bazen de ve belki de en önemlisi insanın verdiği kararlar belirliyor. Kader deyip geçmeyeceksin elbette! İlahi kelâm, "insanın kaderini kendi çabasına bağlı" kılıyor. En anlamlısı ve üzerinde kafa yorulması gereken de bu galiba!
Dürüstlük timsali insanların kaderi de, çoğu kez çileden geçiyor. İnsanın üstlendiği sorumluluklar karşısında, içinden "hayır" demek gelse de, hayır diyemeyip "evet" diyerek açılan o meçhul kapıdan içeri girmek gibi, belki de...
İnsana ve bütün canlılara karşı yakın, candan, şefkat dolu ve samimi olan insanların sürekli hüzün ve kederle yüzleştiği de bir gerçek. Ne yaparsa yapsın, sevdiremiyor insan kendini! Bin iyilik yapsa da, sonuç değişmiyor; bir suskunluk yetiyor; suistimal ediliyor insanın duyguları; sonuçta küsmese de çekiliyor kendi iç dünyasına...
İnsanlar var sevgili dostum; müthiş maskeler takıyorlar; kimsenin göremediği...Ağzı laf yapan, ikiyüzlü davranan ancak en ahlâklısı ve dürüstüymüş gibi duran insanlardan bahsediyoruz elbette! "Köprüyü geçene kadar ayıya dayı" diyen, tamamen bencil ve menfaatperest; ancak bir o kadar da, normalmiş gibi hayatın içinde olan sahtekâr ve üçkâğıtçı ruhlu insanlar...!
Aman Allah'ım! Kimsenin kimseye güven duymadığı, şüpheden kırılıp döküldüğü, herkesin birbirine rol yaptığı ve birbirinden uzaklaştığı acayip bir zamandan geçiyoruz açıkçası...
Velhasılı kelam sevgili dostum; her nerede ne yaşıyorsa veya ne yaşatılıyorsa insan kabulleniyor çoğu kez... Kaderini kabullenen de var, boyun eğen de, harekete geçip kaderine razı olmayan da...Ve sonuçta sevgili dostum; bilgenin dediği gibi, "kader, cesaretliye yardım eder!" İşte böyle acayip bir zamandan geçiyoruz...Sen, sen ol sevgili dostum; gönlü güzel insanların gönlünden asla düşme! Belki de, düşmelerin en ağırı bu...