Abdulkadir Parmak konusu maç öncesi gündem yarattı. Ciddi bir krize sebep oldu. Bakıyorum hala konuyu anlayamamış yada anlamak istemeyenler var. Kimisi “Abdulkadir adam mı öldürdü?” diye bile sordu.

Mevzu Abdülkadir’in bir öfkeyle yaptığı hareketin nelere sebep olacağıdır.

Adam öldürmedi belki ama cinayet ortamını neredeyse hazırlar duruma getirdi!

Abdulkadir böyle olacağını eminimki kestirememiştir. Lakin onun bu vurdum duymaz çıkışı, bir takımın belkide önümüzdeki sezonunu bile etkileyebilirdi. 

Takımın başındaki lider hocadır! Sen onun otoritesini bozarsan ne olur? Takımda disiplin kalmaz! Herkes ‘ben olacağım.. Benim dediğim olacak’ der.

Zaten son maçlara bakıldığında futbolcu hatalarından puan kayıpları görülüyor. Teknik Direktör Abdullah Avcı bu yönde açıklama yaptı. Belkide bazı oyuncular için ceza kapıda.. İşte mesele yerli olması, 61 numara giymesi  ya da giymemesi, veya Kostariko’dan  gelmesi değil. Mesele yol açacağı disiplinsizliğin getireceği derin çukurlardır!

Bu çukurların önüne geçildi. Trabzonspor Kulübü Başkanı Ahmet Ağaoğlu’na rağmen yönetim hocasının yanında durdu. Doğru olanı yaptı.

*

Maça dönecek olursak.. Trabzonspor kendi evinde yine tutuktu. Yahu anlamış değilim, zaman zaman içimden keşke taraftar da olsa dediğim çok olmuştur.. Bu maçta da tribünleri aradım. Ne yalan söyleyeyim. Tribünler dolu olsaydı keşke.. Pandemi sürecinde belkide en çok aradığım şeylerdendir. “Ya Uğurcan olmasaydı?”  diye her maç sonu sormaktan gına geldi. Basit defans hataları, rakibin orta sahayı volta atar gidip gidip gelmesi bir tek bana mı garip geliyor? Bu arada Anthony Nwakaeme’yi gördünüz değil mi? Yırtındı. O an diğer oyunculara baktım. Pes! Sanki Faroz’da tekne seyrediyorlar. Takım olma ruhundan uzak, bu görüntü düzelmezse gelecek haftalar daha da zorlanır. Böyle biline...