İran ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin daimi üyeleri ABD, Rusya Federasyonu, Çin Halk Cumhuriyeti, Fransa ve İngiltere ile Almanya'dan oluşan 5+1 ülkeler arasında geçtiğimiz yılın Nisan ayından itibaren Avusturya'nın başkenti Viyana'da devam eden nükleer müzakerelerde sona gelindi.

Nükleer müzakerelerin koordinatörlüğünü yapan Avrupa Birliği Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Joseph Borrell'in 9 Ağustos tarihinde sunduğu nihai taslak metne, ABD ve İran'dan gelen tepkiler iki ülkenin anlaşmaya dönmeye yakın olduğunu gösterdiği iddia edildi.

AB tarafından nükleer anlaşmaya geri dönüş kapsamında sunulan taslak metne geçtiğimiz pazartesi yanıt veren Tahran yönetimi, ABD yaptırımlarının tamamen kaldırılması ve ekonomide güvence sağlanması konuları üzerinde durmuştu. İran Dışişleri Bakanlığı, nihai taslak metne verdikleri yanıta ilişkin ABD yönetiminden en kısa zamanda cevap istediklerini açıklamıştı. İran Müzakere Heyetinin Danışmanı ve Sözcüsü Muhammed Marandi müzakerelerde gelinen son noktaya ilişkin geçtiğimiz salı günü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "İran olarak nihai metne ilişkin cevabımızda ABD'ye endişelerimizi ilettik. Bu endişeler geçmişteki ABD ve AB'nin anlaşmadaki ihlallerine dayanmaktadır. Ancak bir anlaşmaya her zamankinden daha fazla yakınız" sözlerini kullanmıştı.

İran Meclisi Ulusal Güvenlik Komisyonu Başkan Yardımcısı Abbas Muktedayi, geçtiğimiz çarşamba günü Mecliste nükleer müzakerelerin sonuçlarını ve muhtemel bir nükleer anlaşmayı değerlendirmek için basına kapalı gerçekleşen özel toplantı sonrası konuşmasında, "Müzakereler sona erdi, anlaşma süreci ise devam ediyor. Toplantıda, İran'ın anlaşmaya ilişkin siyasi kararını aldığı ABD'nin siyasi kararını vermesi gerektiği kararlaştırıldı" ifadelerini kullanmıştı.

ABD yönetiminden İran'ın nükleer müzakerelere ilişkin son değerlendirmesine henüz resmi yanıt gelmezken, ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price, konuya ilişkin geçtiğimiz pazartesi günü yaptığı açıklamada, ABD'nin Avrupa Birliği'nin anlaşmaya geri dönüş için sunduğu "nihai" metne İran'dan gelen değerlendirmeye yanıt vereceğini ve bu konuda AB'li yetkililer ile temasta olduklarını söylemişti. ABD'nin İran'dan gelen yanıta ne zaman cevap vereceğine ilişkin bir değerlendirmede bulunmayan Price, İran'ın nükleer anlaşanın konusu olmayan taleplerinden vazgeçmesi gerektiğini belirtmişti.

Öte yandan AB'nin sunduğu nihai taslak metinde Tahran'ın nükleer faaliyetlerini aşamalı olarak azaltması karşılığında bankalar da dahil 160'tan fazla İran kuruluşuna yönelik yaptırımların kaldırılacağı iddia edildi. AB'nin sunduğu nihai teklifin dört aşamadan oluştuğu ve tam olarak uygulanmasının en az 120 gün süreceğinin tahmin edildiği belirtildi. Nükleer anlaşmanın yeniden imzalanması durumunda İran'a ait 17 bankaya yönelik yaptırımların kaldırılacağı ve Güney Kore'de dondurulan 7 milyar dolarlık İran fonunun serbest bırakılacağı, karşılığında ise İran'ın nükleer anlaşmadaki taahhütlerine dönmesi ve nükleer faaliyetlerini azaltmasının kararlaştırıldığı iddia edildi.

Ayrıca anlaşmanın imzalanmasından sonraki 120 günlük süre boyunca İran'ın "doğrulama mekanizması" kapsamında 50 milyon varil petrol ihraç etmesine izin verileceği iddialar arasında yer aldı.

Nükleer anlaşma ihtimali İran'da dolar kurunu aşağı çekti
İran ile 5+1 ülkeleri arasında nükleer anlaşmaya geri dönüş ihtimalinin artması sonrası ülkede 30 bin tümen bandında olan dolar kuru bugün 28 bin 150 değeri ile güne başladı.

Ayrıca ABD ile İran'ın nükleer anlaşmaya geri dönme ihtimalinin güçlenmesi uluslararası petrol piyasasını olumlu yönde etkiledi. Görüşmelerde ilerleme sağlandığına ilişkin haberler, petrol fiyatlarını 6 ayın dip seviyelerinden çıkardı. ABD ham petrolü 87 doların üstüne çıkarken, Brent petrol 93 doların üzerine çıktı. ABD ham petrolü küresel durgunluk endişelerinin etkisiyle önceki seansta yüzde 8'i aşan düşüş kaydetmişti.