Üç yıldır ekonomik altyapı, bir buçuk yıldır ise kadro yapılanmasını hazırladı Trabzonspor yönetimi ve teknik heyeti. Hem de halı dokur gibi, sabırla, ilmek ilmek ilerlediler hep. Nerede eksik varsa hemen en iyisiyle tamamladılar, nerede sorun varsa çözdüler. Camia da onlara inandı, el ele, yan yana yol aldılar hep. Mükemmel bir organizasyon ürünüydü bu şampiyonluk, işi hiç şansa bırakmadılar. Türk futbol tarihinin en garanti şampiyonluğunu elde ettiler sonunda.

Emeği geçenlere tebrikler öncelikle. Sezon boyu harika planlamalar yaptılar, alkışlanacak başarı geldi, her şey geride kaldı ama, 35 ve 37. haftada yaşananlara not düşelim yine de. Gündemin sadece şampiyonluk olduğu dönemde bunları dile getirmenin anlamı yok diye düşünenlerin sayısı, sanırım çok olsa bile!

Önceki hafta, şampiyonluğu garantilememişken hem de, Antalyaspor maçından bir gün önce antrenmanı on binlerce taraftara açıp şampiyonluk provası yapmıştı Trabzonspor. 2 yıl aradan sonra açılan o antrenmandan sonra futbolcular Antalya karşısına 'şampiyon' diye çıkmıştılar. Ama olası yenilgi ile (ki Uğurcan penaltı kurtarmıştı) bir gün önceki kutlama anlamsız kalacak ve uzun yıllar konuşulacaktı! Taraftarla buluşmayı Antalya maçı sonrasına pekala bırakabilirlerdi.

Bu kez Altay maçı öncesi Trabzon'da, unutulmayacak bir kupa töreni yapıldı, futbolcular, bu kusursuz organizasyonda gece 23.00'a kadar stadyumda eğlendi. Ardından yemek yiyip gece yarısı İstanbul'a uçtular, otele ulaşmaları derken sabaha karşı muhtemelen uyudular. Ve sadece birkaç saat sonra maça çıktılar. Kutlama cuma olabilir veya iki iddiasız takımın karşılaşması bugüne (pazartesi) alınamaz mıydı acaba?

Sonunda, "İstanbul değil başka bir ülke şehrinde olsa bile o tribünler dolardı" dedirten taraftar desteği altında maç oynandı:

İlk akla gelen, Abdullah Avcı, büyük umutlarla alınan yıldız adaylarını bu maçta oynatacak mıydı? Ama Avcı'nın aklı -takım veya belki de kişisel- istatistiklerdeydi belli ki, as 11'i kullandı.

Bir de; Cornelius gol krallığına bu kadar yakınken... O tuhaf penaltıyı kullanması daha doğru olmaz mıydı?